Gönderi
Uğur Gökbulut
Ve aşk. Herkesi ona benzetip, Kimseyi onun yerine koyamamaktı.
Yağmur'un Gözyaşları kitabının devamı olan Yağmur'un Gözyaşları Kalubela kitabını birinci kitap gibi soluksuz okudum.Yine her satırında okuyucunun boğazında düğüm bırakan bir kitap.
Yağmur ve Yiğit kızları Başak için evliliklerini sürdürmeye devam ederler.Yigit ,Yağmur'u ne kadar çok sevse,üzerine titresede ne yazık ki Yağmur cephesinde durum tam tersiydi. Yağmur bir türlü bu pamuk kalpli adamı sevemez.Sevgisizlikten ve birgün eşi Yağmur'un kendisini terketme korkusu ile Yiğit bu evliliği bitirmek ister.Ama bu boşanma sürecinde ne eşi Yağmur 'u nede kızı Başak 'ı görmek ister.Ama sürekli eski eşini ve kızı Başak 'ı uzaktan izleyerek sevgisini özlemini gidermeye çalışır. Amacı sadece birazda olsa sevdiği kadın tarafından sevilmekti.
Eşinden ayrılan Yağmur mesleğini yapmaya başlar. Avukatlık yaparak kızını büyüterek günler geçer.Başak 'ta annesinin izinden giderek hukuk bölümünü kazanır.Başak 'in içinde babasız büyümenin verdiği isyan vardır.Bir tarafı neden babam beni görmek istemedi derken bir tarafı da babam karşıma çıksa tepkim ne olur onu affedebilirmiyim?diye sorgular peşinde.
Ve eski bir dost Yağmur ile görüşmek ister ve Yağmur bu görüşmeyi kabul eder.Bu eski dost Barış eski eşi Yiğit 'in yakın arkadaşıdır. Yiğit'ten kötü haberler getiren Barış ,Yağmur'u vicdan azabı ile bırakır. Ölüm döşeğinde olan Yiğit sadece sevilmek istemişti. Evet sevgisizlik Yiğit 'i ölüme götürmüştü.
Peki Yiğit ve kızı Başak geçmişi ile yüzleşebilecek mi?Başak babası Yiğit 'i affedebilecek mi?Ya Yağmur herkese açtığı ,sadece Yiğit 'e kapattığı kalbindeki vicdan azabı ile yaşanabilecek mi?
·
113 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.