40 bölümden oluşan bu kitap, edebiyatın sözlü ve yazılı birikimini kısa ve bir o kadar etkili bir yolla açıklamaya ve yorumlamaya girişiyor. Mitler ve destanlar gibi sözlü geleneğin pratikleri ile başlayan bu yolculuk günümüzde matbu kitapların yerini alma konusunda iddialı olduğu görülen dijital pratiklerle (web, e-kitap gibi) son buluyor. Söz konusu edebiyat olunca, eski ya da yeni fark etmezsizin günümüze kalmış eserleri sadece özetleyip geçmek böyle bir çalışmanın boşa gitmesine sebep olabilirdi, bu kıstası yazarın hesaba kattığını ve sözlü geleneğin ürünü olan mitleri ve destanları bile tarihi ve siyasi boyutlarıyla ele aldığını söylemek gerekiyor. Bölümlerin kısa tutulması ve yazarın yer yer sohbet tarzında mizahi bir dil kullanması da yine kitabı okunur kılan unsurlardan biri. Kitaba dair hoşuma gitmeyen iki detay vardı. Bunlardan ilki, “edebiyatın kısa tarihi” adıyla yayımlanmasına rağmen (kitabın orijinal dilindeki ismi de bu karşılığa denk geliyor) batı tarihine yoğunlaşması. Hatta önemli bir bölümü İngiliz edebiyatı hakkında. Birkaç yerde Rus edebiyatı ya da Çin edebiyatı gibi Doğu edebiyatına temas ediliyor ama bu kısımlar son derece yavan ve incelikten yoksun. Bunun yerine, birkaç gereksiz olduğunu düşündüğüm bölüm atılıp yerine Doğu edebiyatı işlenebilirdi. İkincisi ise bazı bölümlerin tatmin edici olmaktan son derece uzak olması. Bunlardan en göze çarpanı “romantik devrimciler” adlı 15. bölümdü. Çoğu bölümde konuların en hassas yönlerini örneklerle işleyen yazarın ne yazık ki bu ve benzeri bölümlerde çok önemli olabilecek bazı detayları atladığına ve görece önemsiz yerlere temas ettiğine tanıklık ettim. Detaylı bir anlatım beklemesem de önemli kısımların işlenmemesi konuyu idrak etme noktasında gözle görülür bir güçlük teşkil ediyor. Edebiyatın serüvenini sıkılmadan öğrenmek isteyenlere bu kitabı önerebilirim, iyi okumalar.

Edebiyatın Kısa TarihiJohn Sutherland · Alfa Yayıncılık · 2021233 okunma

··

469 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Samet