“Sonlu olan hiçbir şey, hatta tüm dünya bile, ebediyete gereksinim duyan bir kimsenin ruhunu tatmin edemez” diyor Kıerkegaard. Mutlak benliğini bulmak istiyorsan, Umutsuzluğa düş. Fakat bunu sen seçmelisin, başına gelmemeli. Etik/Estetik dengesi kitabını ilk aldığımda çok daha farklı bir içeriğe sahip olacağını düşünmüştüm ya da istemsiz bir beklenti oluşturmuş olmalıyım ki kitap beni hem şaşırtarak hem de hayran bırakarak tamamladı kendini. Hayran kaldığım bu kitaba inceleme yazmak kolay değil hatta hangi inceleme olursa olsun tanımlamaz kitabı. Hissedilmesi için yaşanması, okunması zorunlu olan kitaplardan kesinlikle. Kitap etik estetik dengesinde ilk olarak seçimlerden ya/ ya da seçimlerinden bahsediyor. Zihnimizi, davranışlarımızı ve nihayetinde kişiliğimizi oluşturan bu seçimlerdir, der. Kitap “genç dostum” hitabıyla senli bir anlatıma sahip. Kendinden örnekler vererek karşıdaki sen’e sesleniyor. “Şimdi sana, bir bakış açısı, yaşama bir bakış tarzı, bir etik yaşam görüşü kazandırmak istiyorum” İnsanların neşeden çok hüzün duyma eğilimine yatkınlığı hüznün daha yüksek bir yaşam görüşünü ortaya koyduğun düşünülmesindendir, diyor. Hayata kuş bakışı bakan her insan böyle bir kanıyı elde edebilir bence. Çünkü neşe doğal bir eylemken hüzün doğal olmayan olarak görülür. Mutlu olmak varken nedir bu keder! Sezen Aksu’nun dediği gibi “vay Yine mi keder Ama artık yeter”. Kitapta etik ve estetiğin dokunduğu birçok alana değinen yazar mistik anlayış üzerine de detaylı bir bilgi verir. Ve aşk! Kişinin eşini seçerken etik ve estetik olarak bakışı doğrultusunda ne elde edeceğini analiz ediyor. Ve şöyle diyor ;“En nihayetinde sanat arzulamak değil irade etmektir.” Zihin dünyası içerisinde yol aldığınız bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Etik-Estetik DengesiSoren Kierkegaard · Araf Yayınları · 2013117 okunma

··

46 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Pınar