Babasız çocuklar tanrıya sığınırlar ama o tanrı olmayı seçmiş.
Ahmet Ümit’in okuduğum ilk kitabı 
Kayıp Tanrılar Ülkesi oldu.
Kitapta olaylar Almanya’da başlayıp Türkiye’de son buluyor. Sıradışı bir cinayetin işlenmesini ve yıldız başkomiser ile komiser Tobias’ın bu cinayeti çözümlemesini konu ediniyor. Aslında kitabı iki bölüme de ayırıp inceleyebiliriz. Çünkü bu cinayetin yanısıra mitoloji ile ilgili de bölümler eklemiş yazar.
Yunan mitolojisinden bahsettiği bölümlerde;
Özellikle konuya ilk giriş kısmında beni çok etkiledi. Seçtiği kelimeler, cümleler yani o anlatış tarzı beni ürküttü diyebilirim. O kadar iyi bir şekilde yazılmıştı ki o öfkeyi bana çok derinden hissettirdi. Temel düzeyde mitolojiye dair pek çok bilgi edinmenize katkı sağlayacak bir kitap. Öncesinde de konuya dair okumalarım olmuştu ama hiçbir şey bilmeseniz bile okurken yabancı kalmıyorsunuz, öğreniyorsunuz ve ilginiz de artıyor :)
Cinayetin incelenme aşaması ile ilgili;
Bana mantık hatası olan kısımlar var gibi geldi. Kendim bir polis değilim tabii ama bir polisin nasıl davranması gerektiğine dair veya bir cinayetin katilleri araştırılırken -özellikle bu kadar sıradışı bir cinayetse- dikkat edilmesi gerekenler veya sorgulananlara nasıl davranılması gerektiğine dair az çok hepimizin bilgi sahibi olduğunu düşünüyorum. Bu mantıksız gelen kısımlar dışında bahsedilen kişiler, siyasi olaylar, Türkler, Almanlar, arkeoloji ve mitolojinin harmanlandığı bu kitabı okurken heyecanım hep doruk noktasında kaldı. İşlenen cinayetlerin bu denli ürkütücü, alışılmışın çok dışında hatta aşırı dışında (spoi vermemek için açıklamayacağım bu kısmı) olması ve yazarın bunu çok iyi yansıtmış olması ve o korkuyu bana bu kadar iyi hissettirmesi de kitabın ayrı bir güzelliği idi, sayfa sayısı fazla olmasına rağmen sıkmadı.
Yazarın olay örgüsü, kurgusu şahaneydi. Öyle ki bazı kısımları gece okuduğumda beni bir hayli korkuttu :)
Dili sade ve anlaşılır düzeydeydi. Okumanızı tavsiye ederim.
·
57 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.