Sonunda T.J. Klune yazarla tanışma şansını yakaladım. Favori yazarlarım arasına girdi kendisi. Yazarın yazım dili olsun, kitabın akıcılığı olsun , her şeyiyle dört dörtlük bir kitabdı benim için. Kitabın konusuna gelirsek. Baş Karakter Wallace kendini beğenmiş, umursamaz, dünyayı parada ve pahalı takım elbiselerde gören bir adam. Bir gün kalp kirizi nedeniyle ölür ve kendini cenazesinde bulur. Cenazesine yalnızca 5 kişi katılır. Iş arkadaşları, karısı ve hiç tanımadığı bir kadın. Onun için ağlamalarını beklerken, hepsi o öldüğü için rahatlamıştı. Wallace cenazede onu görenin yalnızca o tanımadığı kadın olduğunu fark eder ve sonunda onun ölüleri göre bilen bir medyum olduğunu öğrenir. Adı Mei olan bu kadın ona yardım edeceğini söyler ve onu çok qarip bir mimariye sahip olan çay ocağına aparır. Burda onu Hugo, Nelson ve Apollo(kendisi bir ölü köpek) karşılar. Hugo ona çay evinin diğer dünyayla bu dünya arasındaki bir istasyon gibi birşey olduğunu, kendisinin ona yardım edeceğini söyler. Ve hikaye bundan sonra çok güzel hal almaya başlıyor. Ve sonu muhteşemdi. Hugo çok iyi bir karakter. Her kese elinden geldiğince yardım eder, destekler . Mei çok iyi arkadaştır bence. Sarılmalara doyamıyor:) Ben Nelsona bayıldım. Onun Wallaceni kandırdığı her seferinde baya güldüm. Beni çok güldürdü bu karakter ve umarım gitdiği yerde mutludur. Wallace ölümden sonra arkadaşlığı, aşkı buldu. Çok güzel bir hikayeydi. Kalbinizi ısıtacak, hayatda birşeyleri başarırken arkadaşlarının ve ailenin yanında olmasını çok içten anlatan bir kitabdı. Son birşey eğer ki, bu kitabı okumak isterseniz araştırın ve homofobikseniz bı zahmet uzak durun.

Under the Whispering DoorT.J. Klune · Pan MacMillan · 202113 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Xarıbülbül