Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

104 syf.
·
Puan vermedi
Eco 'nun entelektüelliğini artık tüm dünya biliyor. Hatta bunu kendi de söylüyor insanlar. Onun entelektüelliği bir haklı bir nitelik. Öyle ki, anlattığı şeyleri tam anlamıyla idrak edebilmek sıradan bir okuyucu için pek kolay olmasaydı gerek. Romanlarındaki tarihsellik, sosyolojik, psikolojik unsurlar tahlil gerektirecek unsurlar. Örneğin bir Don Quijote romanı okuduktan sonra edindiğimiz roman hazzının ötesinde bir yapısı var eserlerinin. Romanlarının dışında bu kitabı gibi çalışmaları ise yine söylüyorum, sıradan bir okuyucu için 'ne gerek vardı şimdi!' dedirtebilecek çalışmalar. İnanç ve İnançsızlık, Kardinal Martini ile Eco arasında geçen birkaç mektuplaşma üzerine. Bu mektuplaşma, Liberal adlı dergi tarafından organize ediliyor. Buna göre Kardinal Martini inancı temsil ederken Eco, inançsızlığı temsil ediyor ve kimi başlıklar altında; saygıdan asla uzaklaşmayarak, sürtüşme yaratmayarak, görüşleri mantık çerçevesinde irdeleyerek düşünceler anlatılıyor. Bu düşünceleri kimi zaman birer soru oluyor taraflara kimi zaman birer açıklama. Her iki taraf da kanıt olarak ortaya atılan kaynaklardan besleniyor. Konu başlıklarını, mektuplaşmayı başlatan Eco belirliyor daha çok. Son mektupta Kardinal Martini dümeni ele alsa da Eco'nun cevabı olmadan kitap bitiyor. Bu taraflar arasında Eco, Kardinal'e sorduğu soruları gerçek anlamda cevabını bilmediği itirafı ile soruyor ve cevabı almadan önce mantıksal olarak, bir inançsız olarak(ki inançsızlığı, inançlıya saygısız olduğunu göstermez. Aksine saygıda kusur etmez) kendi açıklamasını yapıyor. Kardinal, şaşırtıcı bir şekilde beklenmeyen bir bilgelikle cevağlr veriyor Eco'ya. Kardinal'in bir düşünür gibi açıklamaları, onu savunmadaymış gibi gösterse de, Kardinal sakin bir şekilde cevaplarını verirken, bir savunmacı değil, bir açıklayıcı olarak karşımıza çıkıyor. Başta söylediğim Eco'nun sıradan bir okuyucu için neden yazdın ki bunu düşüncesi, kitaptaki konu başlıklarından geliyor. Temelde din olmak üzere; ahlak, kadın (kadının dindeki yeri sadece, toplumdaki yeri değil), etik gibi konu başlıklarına verdikleri cevaplar ya da bu konu başlıkları, şunu hissettiriyor. Daha sert yaşantılar, uygulamalar varken, teorik görüntüsü veren konular neden konuşulur? İşte bu yüzden Eco'yu suçlamadan, eleştirmeden birikimine dayanarak, kiminle ne konuşacağını bildiği üzerinden düşünmeliyiz. Aksi halde kısa bir sinema gösterisi olan Sunset Limited filminde dahi çok daha etkileyici konuların konuşulduğunu söyleyebiliriz.
İnanç ya da İnançsızlık
İnanç ya da İnançsızlıkUmberto Eco · Nora Kitap · 2021133 okunma
·
179 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.