Petrus ürperdi. <<Efendimiz,>> dedi, <<yine ölümden söz etmeye başladın, yine iki yüzü keskin bir bıçak gibi sözlerin. Başına büyük bir bela gelmek üzereyse açık konuş. Biz erkeğiz.>>
<<Doğru efendimiz,>>, dedi Yuhanna. <<Sözlerin şu acı otlardan daha acı. Bize acı da, açık konuş.>>
İsa, dokunmadığı ekmek payını alıp lokma lokma havarileri arasında bölüştürdü.
<<Alın, yiyin>> dedi. <<Bu benim vücudumdur.>>
Şarap bardağını da aldı, hâlâ ağzına kadar dolu duruyordu; ağızdan ağza geçirilmesini söyledi. Hepsi de içtiler.
<<Alıp, içiniz,>> dedi. <<Bu benim kanımdır.>>