....
1, 2… 29… Tıp!
Hoş geldin 1984!
Yakında televizyondan bizi izlerlerse şaşırmayacağım. “Zeki Müren de bizi görecek mi?” yerine “Erdoğan da bizi izleyecek mi?” diyeceğiz.
Acaba bizler de ‘’Büyük Birader’e’’ olan nefretimizi düşünce polislerinden gizlice yazabilecek miyiz?
Sansür yasası daha doğrusu basın özgürlüğüne ket vurma yasası yürürlükten geçti.
Üstelik bu yasa sadece basın mensuplarını değil, sosyal medya kullanan herkesi kapsıyor.
Doğruluğundan emin olmadığınız ya da tam tersi emin olduğunuz ama iktidarın doğruluğunu kabul etmediği bir haberi paylaştınız mı?
O zaman yandınız diyebilirim.
Örnek vereyim ‘’128 milyar nerede?’’ diye sormak bile suç teşkil ediyor artık.
Hatta ve hatta ‘’malum şahıs’’ ile ilgili isim vermeden tweet atmak bile suç unsuru olabilir.
En tehlikeli maddesi ise 29.madde yani “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma
MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”
Bir örnekle açıklamak gerekirse;
Anadilde eğitim istemek iktidara göre ülkenin iç ve dış güvenliğini bozmak anlamına geleceği için böyle bir şey talep etmek alenen suç olabilir.
Yani siz kendi hakkınızı isterken kendinizi hapishanede bulabilirsiniz.
Anlayacağınız zor günler bizi bekliyor.
Peki nedir bu yasanın amacı?
Elbette yaptıkları pislikleri örtbas etmek istemek.
Peki biz susacak mıyız? Elbette hayır.
Bildiğiniz gibi TELE1’e üç gün ekran karartma cezası verilmişti.
Artık kim doğruyu söylüyor, kim suya sabuna dokunmuyor bu cezalardan anlayacağız sanırım.
Eskiden ki eskiden dediğime bakmayın daha 22 yaşındayım.
Sansür yasasından önce, sabahları kahvemi alır ve haberlere göz atardım ama size asla tavsiye edeceğim bir şey değil.
Güne nasıl başlarsan enerjisi öyle devam eder.
Hâliyle yolsuzluklarla, hırsızlıklarla, halka sürtük diyen başkanlarla güne başlayınca pek iyi bir devamı olmuyor.
Pozitif yönünden bakmak gerekirse artık gününüze negatif devam etmeyeceksiniz çünkü bu yasa sayesinde artık acı gerçekleri görmeyeceğiz.
Hoş geldin 1984! Yakında televizyondan bizi izlerlerse şaşırmayacağım.
“Zeki Müren de bizi görecek mi?” yerine “Erdoğan da bizi izleyecek mi?” diyeceğiz.
Acaba bizler de ‘’Büyük Birader’e’’ olan nefretimizi düşünce polislerinden gizlice yazabilecek miyiz?
Denemekten ne çıkar?
Bir sabaha karşı kapınızı kırarak içeri giren şu çok övülen PÖH’ü düşünün.
Vatan millet Sakarya nidalarıyla sizi tek bir tweet yüzünden almaya gelmişler.
Absürt komedi gibi durmuyor mu?
Ülkeyi koskocaman bir sirke çevirdiler ve benim aklım almıyor böyle bir kepazeliği.
Agresyonum yüzünden herkesten özür dilerim fakat bu şartlar altında insanın sinirlerine hâkim olabilmesi için ermiş olması gerekiyor diye düşünüyorum.
Düşünce özgürlüğümüz bile elimizden alınıyor ve bizden biat etmemiz isteniyor.
Sizce böyle bir şey olabilir mi?
İran’ın kadınlarına bir bakın.
O kadar güzel bir direniş sergiliyorlar ki imrenmemek elde değil.
Biz ise ‘’ekmeklerine yağ sürmemek’’ uğruna yine yolsuzluk yapılıp oyların çalınacağı seçimleri bekliyoruz.
E-devlet üzerinden evlerimize eklenen yabancıları sizce kim ne amaçla ekledi oraya?
Gerçekten susup oturacak mıyız?
Üzgünüm ama ekmeklere yağ sürmemek uğruna sinmek bana kabulleniş gibi geliyor.
Daha ne kadar susmalıyız?
Tamam anladık İran devrimcileri gibi sokağa çıkamıyoruz ama en azından sesimizi çıkartmamız gerekmez mi?
Ben kendi adıma asla susmayacağımı buradan bağıra çağıra iletmek istiyorum ve tutuklu gazetecilerimizi saygıyla selamlıyorum.
Susmayanlara sevgiler.
Bu haftanın alıntısını ne olur ne olmaz mors alfabesiyle yazmak istiyorum.
Umarım şifre sanıp içeri almazlar.
‘’ Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.’’
-George Orwell
·
284 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.