Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nasr Suresi | Allah'ın yardımı | Yasin Pişgin
Mekke fethedildiğinde Yemen'den 700 kişilik bir elçi heyeti geldi ve Yemen'de temsil ettikleri bütün kabilelerin İslam'a girdiğini Peygamber Efendimize bildirdiler. Gerek Yemenilerin Müslüman olmasında gerek Mekkelilerin fetihten sonra toplu halde İslam'ı tercih etmelerinde Efendimizin temsil ettiği o yüksek ahlakın izleri olduğu gibi bir incelik daha var. Şimdi düşünüyoruz yani niçin Mekke'nin fethedilmesini beklediler? Onlar Ebrehe el-Eşrem'in ordusuyla birlikte fil ordusunun nasıl helak olduğunu tarihen biliyorlardı, görmüşlerdi. Peygamber Efendimiz de peygamberliğini ilan edince Mekke'den Medine'ye hicret edince ve Mekke'yi yeniden fethetmek için harekete geçince Mekkeliler şunu söylediler, Yemeniler de aynısını söyledi. Çünkü helak edilen Ebrehe el-Eşrem yemenliydi ve Peygamberimizin "İman Yemenlidir*" dediği Yemenliler şöyle düşünüyorlardı: 'Ebrehe el-Eşrem Mekke'yi ele geçirmek için harekete geçtiğinde helak edildi, kuşlarla helak edildi. Bu belde Allah'ın beldesidir bu ev Allah'ın evidir. Allah'ın bir komutanın bu şehre girmesine ve bu şehri fethetmesine verdiği izin aslında o kimsenin gerçekten davasında haklı olduğunun istikamet üzere olduğunun en büyük delilidir.' Aslında Mekkeliler gerçekten Hz Peygamber Mekke'yi fethetmek için harekete geçtiğinde şöyle diyorlardı: 'Eğer onun başına bir şey gelmezse Ebrehe'nin helak olduğu gibi helak olmazsa demek ki o gerçekten hak peygamberdir ve biz ona o şekilde tabi olacağız' diye içlerinden geçirdiler. Aslında böyle Hz. Peygamberin nübüvvetini test ediyorlardı. Efendimiz Mekke'yi fethetti. Mekke'ye girdi Kabe'ye geldi namaz kıldı ve dua edince ve bir de onları bağışlayınca Mekkeliler artık her yönden Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin gerçekten Allah'ın elçisi olduğuna kanaat getirdiler. *"Size Yemen ahalisi gelmiş bulunuyor. Onlar kalpleri pek zayıf, yürekleri pek yufkadır. Fıkıh (derinliğine din bilgisi) Ye­menlidir, hikmet de Yemenlidir." (Müslim, I, 72; Buhâri, IV, 1594, 195; Tirmizi, V, 726; Müsned, II, 252, 267, 380.)
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.