Bu satırları yazarken ağlamamak için kendimi zor tutuyorum:( 29 yaşında olan sahafçı kahramanımız, kitapları, yardım etmeyi seven bir kişiliğe sahiptir. Anne ve babasını kaybetmiş, erkek kardeşiyle hayata tutunan güçlü, iyimser, hayat dolu biridir. Kardeşi öğrenimini tamamlamak, kendine yeni bir hayat kurmak için İstanbul'a taşınmıştır. Burak, aşık olmaktan korkan ve sonunda aşkı iliklerine kadar yaşayan biridir. Kitap bakmaya gelen Ada'ya aşık olup, ona açılmıştır. Burak, tuhaf biridir ve kendi gibi tuhaf olan Ada'ya aşık olmuştur. Adayla tanışırken, Ada'nın filleri sevdiğini öğrenir. Bir kadın köpekleri seviyorsa güvende hissetmeleri içindir. Kedileri seviyorsa yalnızlıktan korktukları içindir. Ada'nın filleri neden sevdiğini bir duruma bağlaması gerekiyordu ama neye? Araştırıp, bulmuştur. Fillerin kalbi kırılınca ölürlermiş. Burak, ilk defa aşkı tatmış ve mutlu olmuşken amansız bir hastalığa yakalandığını ve günden güne durumunun kötüye gittiğini öğrenir lakin bunu sevdiği insanlara anlatmaz onları üzmemek için. Yiaa ne kadar da düşünceli kahramanımız daha sonra kardeşinin kazada hafızasını kaybettiğini onu hatırlamadığını da görür. Derdinin üstüne dert eklenir. Sonra Buğra iyileşir, Burak'ın karşı komşusu olan görme güçlüğü çeken Başak'a aşık olur ve evlenirler. Burak da Ada'yı üzmemek için evlenme teklifi edemez. Ölür, gidersem Ada ne yapar diye, düşünür. Burak'ın komşusu olan Madam Eleni kendi ile eşinin arasında geçen acıklı bir hikâyeyi anlatıp, kahramanımızı cesaretlendirmiştir. Ada'ya evlenme teklifi edip, evlenmişlerdir. Herkesten uzak yaşamak isteyen Burak, Ada'ya bencillik etmemesi gerektiğini düşünerek dile getirmeye çekinmiştir. Bu da kahramanımızın ne kadar ince ruhlu, karşısındaki insana olan değerini gösterir. Veee sonra Burak ölür:(((((((( Böyle güzel aşklar hep romanlarda mı var?

Korkma KalbimAhmet Batman · Destek Yayınları · 20155,4bin okunma

··

1 artı 1'leme

·

156 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.