Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Maide suresi 44
Günümüzde bazıları, Mâide sûresinde geçen “ve men lem yahkûm..” ilâahir “Allah’ın hükmüyle hükmetmeyenler kafirdirler.” mealindeki âyete istinad ederek, ehl-i kanun ve idareyi tekfire cür’et ediyor, onlara kâfir diyorlar. Bu iddiaların bir hakikati var mıdır? Bu âyet-i kerîmede kasdedilen mânâ nedir? Şu bir umumi kaidedir ki, herhangi bir hakikata vâsıl olmakta en sağlam, en müstakim yol, cumhurun, yâni o sahada salahiyetli âlimlerin ittifakını esas almaktır; onların fikir ve kanaatlarına iştirak etmektir. Malûmdur ki, ferdin nazarı sınırlı olduğundan şahsî fikir ve anlayışlarda hataya düşülmesi daima muhtemeldir. Zira, fert mahdut olan fikriyle mutlak hakikati her yönüyle ihata edemez; hakikatın sadece bir tarafını bulur, ifrat ve tefrite düşer. O halde en sağlam yol ferdî yorumlara değil, müfessirlerin icmaına uymaktır. Evet, Cumhur-u ulemânın nazar ve basireti muhîtdir; hakikatları bütün cepheleriyle kuşatıp ihata eder. Onlar, içtihad ve istihraçdaki yüksek kabiliyetleri ve fikrî dirayetleri yanında amelde, ihlâsda, ittika ve salâhatta da mümtazdırlar. Tefsirlerinde, şahsi arzu ve garazlardan, siyasi lekelerden, meşrep ve meslek taassubundan şiddetle kaçınmışlar, sadece ve sadece Allah rızasını esas maksat edinmişlerdir. Kurân’a bihakkın ayine olmuşlardır. Onların fikirlerine hürmet elzem olduğu gibi, görüşlerine muhalefet de büyük bir hatadır. Yazdıkları tefsirler asırlardan beri âlem-i İslâm’ın bütün medreselerinde tedris edilmiş, tefsir ve beyanları üzerinde icma hâsıl olmuştur. Buna binaen biz de, müfessirîn-i îzâm’ın, zikredilen âyet-i kerime hakkındaki beyanlarını nakletmekle iktifa edeceğiz. Bahse konu olan mezkûr âyet-i kerîme ve onu takip eden iki âyet, bütün müfessirlerin ittifakiyle ehl-i kitaptan olan Yahudiler hakkında nazil olmuştur. Hepsinin görüş ve rivayetleri bu noktada birleşmektedir. Ancak bu üç âyet hakkında müfessirlerin ihtilâfları, âyetlerin “umum” ve “husus” ifade etmesi cihetindendir. Müfessirlerin ekserisine göre, bu âyet umumî değil hususîdir; Tevrat’ın hükümlerini tebdil ve tağyir eden Yahudilere mahsustur; Müslümanlara şümulü yoktur. Bir kısım müfessirler de, âyetin hükmünü sadece ehl-i kitaba değil bütün Müslümanların “Allah’ın inzal ettiği hükümleri inkâr etmeleri halinde” bu âyetin şümulüne gireceklerini beyan etmişlerdir. “Kur’an’ın hükümlerini tasdik ettiği halde, onunla hükmetmeyen Müslümanların ise, kâfir değil, ancak günahkâr olacaklarını” ifade buyurmuşlardır.
·
22 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.