Gönderi

144 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 4 hours
Öykü denilince aklıma Ömer Seyfettin gelir. Hiç unutmuyorum; İlk Okul ders kitabımızda “Kaşağı” ve “Diyet” vardı. Sınıfta okuyup tartışmıştık. Yıllarca kardeşine iftira atan çocuğun çektiği azabı iliklerime kadar hissettim, ömrümce iftira etmekten çok korktum. Ömer Seyfettin öyküleri bizim döneminizin değerler eğitimiydi. Duygusal, vicdanlı çocuklar olarak yetiştik. Elips Kitap yayını eser, Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel’in derleme çalışması. Editör 2006 yılında Birleşmiş Milletler araştırmasından hareket etmiş. Batı Avrupa ülkelerinde 5. Sınıf öğrencisi bir çocuk 11-13.000 kelime kullanırken, Suudi Arabistan’da bu sayı 5000 ve Türkiye’de 4000’den düşük çıkmış. Editör de bu nedenle Ömer Seyfettin’in 8 öyküsünü, yazılış sırasına göre ve orijinal metne bağlı kalarak Yayınlamış. Kitap sonuna sorular yerleştirilen boşluklarla her öğrenci kendi sözlüğünü oluşturuyor ve yeni kelimeler öğreniyor. Sorular ile öykülerin anlaşılabilmesi ve içselleştirilmesi hedeflenmiş. Güya çok okuyorum ya “sözlüğe gerek var mı ben bilirim “edasıyla başladığım özellikle ilk üç öyküden çokça kelime öğrendim. Bence kitap bu anlamda başarılı. İçerikte İlk Namaz, Ant, Başını Vermeyen Şehit, Falaka, Yalnız Efe, Perili Köşk, Kaşağı ve Forsa var. Dil ilk öykülerde Osmanlıca kelime anlamında zorluyor. 1900’lerle birlikte, tabi yazılan öykülerin temasıyla da günümüz Türkçesine yakın ve akıcı bir hal alıyor. Konular genelde yazarın çocukluk okul anıları ve duyduğu efsanelerden oluşuyor. Ömer Seyfettin’in 36 yaşında Şekerden ölmesi beni çok üzdü. Yaşasa kim bilir daha ne güzel eserler verebilirdi! Kaşağı ve Ant’ı aradan geçen onca yıla rağmen aynen hatırladığımı, diğer öykülerin silikleştiğini fark ettim. Farklı yaşta okumanın lezzeti de farklı oluyor. Sanki bir zaman makinesi ile 100 yıl önceye gittim. Çok keyif aldım. Size de öneririm :)
Yalnız Efe
Yalnız EfeÖmer Seyfettin · Elips Kitap · 20117.1k okunma
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.