Gönderi

Ebu Bekir (radiyallahu anh)'ın Üstünlüğü
Allah'a hamd olsun. Sözü dinlenir İslâm âlimlerinden hiçbiri Hz. Ali'nin Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'den daha âlim ve fakîh olduğunu söylememiştir. Hatta sadece Ebû Bekir'den de daha âlim ve fakîh olduğunu söyleyen çıkmamıştır. Bu konuda icmâ olduğunu iddia eden kimse, insanların en câhili ve yalancısıdır. Aksine Hz. Ebû Bekir'in Hz. Ali'den daha âlim olduğuna dair âlimlerin icmâi olduğunu birçok kişi belirtmiştir. Mansûr İbn Abdulcabbar es Sem'ânî el-Mervezî bunlardandır. Şafiî'nin ashabından ve Ehl-i Sünnet imamlarından olan bu âlim "Takvimul-Edille Alâ'l-İmam" adlı kitabındaHz. Ebû Bekir'in Hz. Ali'den daha âlim olduğuna dâir Ehl-i Sünnet âlimlerinin icmâsı bulunduğunu belirtmiştir. Tanınmış herhangi bir imamın buna muhalefet ettiğini bilmiyorum. Hz. Ebû Bekir (radıyallahu anh) nasıl daha âlim olmasın? Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında fetva veriyor, emir ve nehiy yapıyor, hü- küm veriyor ve hitap ediyordu. Rasûlullah'la beraber halkı İslâm'a çağırmaya çıktığında da bunu yapıyordu. Hicret günü, Huneyn günü ve Rasûlullah'la beraber bulunduğu başka günlerde yine Ebû Bekir (radıyallahu anh) konuşuyor, Rasûlullah da dinleyip tasvip ediyor ve söylediklerini beğeniyordu. Bu mertebe başkasına nasip olmamıştır. Rasûlullah ashâbdan ilim, fıkıh ve re'y sahipleriyle danıştığında Hz. Ebû Bekir'e ve Hz. Ömer'e öncelik tanıyordu. Konuşmada ve ilimde ikisi ashâbın diğerlerinden önde gelirlerdi. Bedir esirleri hakkındaki danışmasında olduğu gibi. Bu konuda ilk konuşan Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'dir. Başka konular- da da böyledir. Başkası için böyle söylememiştir. Şöyle dediği de sabittir: عَلَيْكُمْ بِسُنَّتِي وَسُنَّةِ الْخُلَفَاءِ الرَّاشِدِينَ الْمَهْدِتِينَ مِنْ بَعْدِي. تَمَسَّكُوا بِهَا وَعَضُوا عَلَيْهَا بِالنَّوَاجِدِ وَإِيَّاكُمْ وَمُحْدَثَاتِ الْأُمُورِ: فَإِنَّ كُلَّ بِدْعَةٍ ضَلَالَةٌ “Benim ve benden sonra râşid halifelerin sünnetine sarılınız. Bunlara sımsıkı bağlanıp azı dişleriyle tutununuz, (din adına) ortaya çıkan durma) şeylerden de sakınınız. şüphesiz her bid'at sapıklıktır. Râşid Halifelerin sünnetine uyulmasını emretmiştir. Bu da dört Halifeyi kapsamaktadır Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer'e uyulmasını özellikle belirtmiştir Fiillerinde ve müslümanlara gösterdiği şeylerde kendisine uyulan kişinin mertebesi, sadece gösterdiği şeylerde kendisine uyulanm mertebesinden üstündür. Ashabın Rasûlullah'la beraber olduğu bir yolculukta Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu kaydedilir: إن يُطِعْ الْقَوْمُ أَبَا بَكْرٍ وَعُمَرَ يَرْشُدُوا "İnsanlar Ebû Bekir ve Ömer'e itaat ederse, doğruyu bulurlar. " İbn Abbas'ın Allah'ın Kitabı'yla fetva verdiği bir konuda, orada hüküm bulamamışsa Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in sünnetiyle, orada da bulamamışsa Ebû Bekir (radıyallahu anh) ve Hz. Ömer (radıyallahu anh)'ın görüşüyle fetva verdiği sabit olmuştur. Hz. Osman (radıyallahu anh) ve Ali (radıyallahu anh)'in görüşüyle ise fetva vermemiştir. Ümmetin deryası, fakîhi ve ashabın en âlimi olan İbn Abbâs, Ebû Bekir (radıyallahu anh) ve Hz. Ömer (radıyallahu anh)'ın görüşünü öne alıyor ve görüşleriyle fetva veriyordu. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurduğu sabittir اللَّهُمَّ فَقِهْهُ فِي الدِّينِ وَعَلَّمْهُ التَّأْوِيلَ "Allah'ım, onu dinde fakîh yap ve ona te'vîli öğret." Ben ilim şehriyim" hadisi ise daha zayıf ve daha dayanaksızdır. Tirmizî rivayet etmişse bile, yalan ve uydurmadır. Onun için İbn el-Cevzî, bunu mevzu hadisler arasında zikretmiş ve bütün yollarından mevzu olduğunu söylemiştir. Bunun yalan olduğu bizzat metninden anlaşılır ve senedine bakmaya ihtiyaç bırakmaz. Rasûlullah ilim şehri ise, bu şehrin ancak bir tek kapısı olur ki, Rasûlullah'tan tebliği sadece bir kişinin yapmış olmasını düşünmek caiz değildir. Aksine hazır olmayanlar için kesin ilim ifâde edecek tevatür derecesinde kişilerin ondan tebliğ yapmış olması vaciptir. Bir kişinin rivayeti ancak başka karinelerle beraber ilim ifâde eder. Bu işaretler de ya mevcut değildir veya insanların çoğuna gizlidir. Böylece Kur'ân ve mütevâtir sünnete dâir bilgileri meydana gelmemiş olur. Hâlbuki mütevâtir nakil böyle olmayıp ilim, avama da havâssa da onunla hâsıl olur.
Mecmû'u'l Fetava - (16 Cilt Takım)
Mecmû'u'l Fetava - (16 Cilt Takım)
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.