Fyodor Dostoyevski
Suç ve Ceza’yı 20’li yaşlarımın başında okumuş ve hayran kalmıştım. Hedefim 30’lu yaşlarımın sonunda bu kitabı tekrar okumaktı. Şimdiki hedefim ise 40’lı yaşlarımın sonlarında tekrar okumak. Her yaşta insana farklı bir bakış açısı sunan gerçek bir klasik.
Suç ve Ceza’nın konusunu biliyorsunuzdur sanıyorum. Baş kahramanımız Raskolnikov maddi sıkıntılar nedeniyle hukuk fakültesini bırakmak zorunda kalır. Dahası kız kardeşinin sadece para için, abisine destek olabilmek için zengin bir adamla evleneceğini öğrenir. Bu, bardağı taşıran son damladır.
Sürekli borçlandığı tefeci kadını öldürmeye karar verir. Kadın kötüdür, kimse tarafından sevilmez. Böyle bir insanı öldürmenin kötü tarafı yoktur. Planlar, prova yapar ve nihayet gerçekleştirir.
Ancak beklenmedik bir şekilde cinayet mahalline gelen kadının kız kardeşini de öldürmek zorunda kalır. Oysa kadının kız kardeşi iyidir, suçsuzdur, günahsız ve inançlı bir kadındır.
Kitapta bir yandan Raskolnikov’un yakalanıp yakalanmayacağını merak ederken; suçun ne olduğunu, cinayetin haklı mı haksız mı olduğunu, vicdan sahibi bir insan ruhunun nasıl hastalandığını, vicdan sahibi olmayan ruhun ise kendini kendi içinde aklayıp hayatına devam edebildiğini okuyoruz.
Dahası son derece yoksul bir genç… cinayet işliyor, kadının paralarını çalıyor ama o paraları saklıyor ve elini bile sürmüyor. Dahası bu kadar yoksul olmasına rağmen eline geçen 3-5 kuruşu da arkasına bile bakmadan etrafa dağıtıyor. Özel ders vererek para kazanabilecekken bunu da kabul etmiyor.
Raskolnikov’u çözümlemek gerçekten kolay değil. Ama kesinlikle her okuyucunun farklı bir açıdan bakacağı polisiye, gerilim, dram, macera tamamını içerir tam bir klasik.
Şiddetle tavsiye ediyorum.
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · İletişim Yayıncılık · 2019160,4bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
