Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.29
Gönderi
Sizce teknoloji ile geçmişimiz ne kadar eskidir diye soru sorsam ne cevap verirsiniz? 50, 100 yoksa 200 yıl kadar eskiye dayanıyor diye yaklaşık bir rakam verirsiniz herhalde. Hayır! Aslında teknoloji ile yolculuğumuz insan var olduğundan beri var ve insan olduğu sürece de bu yolculuk devam edecektir. İlk teknolojik aletler ilkeldi, basitti. O zamandan günümüze kadar insanla beraber gelişti, emekledi, evrildi ve büyüme devam ediyor. Peki kendi ellerimizle inşa ettiğimiz bu teknoloji günün birinde insanlığın başına bela olup insan türünü yok etmeye çalışsa... Veya insanlığı daha iyi günlere taşısa... Sonuçta olasılık yarı yarıya. Tabiki süreç bunu gösterecek. Ama gerçek bir senaryo varsa o da işlerimizi ellerimizden alacağı gerçeğidir. Buna ne kadar hazırlıklıyız?
Gelecekte teknoloji hayatımıza nasıl ve ne kadar etki edecek... Şuan elimizdeki bir tuş ile zaten birçok şeyi yapmaktayız, otomatikleşiyoruz. Bulaşık yıkama, çamaşır yıkama vs. gibi derdimiz yok çünkü hepsi bir tuşa bağlı. İleride işten dönerken bir tuşla yemeğimizi yapan robotlar hayatımıza girecek, dolaptaki malzemeye göre robot alışveriş siparişimizi verecek saymakla bitmez. Bunlarla beraber robotlar insan modunda olacak. Bu konuyu kitaptan okuyup aklımda kalanları buraya not düşmem gerekirse; insan var olduğundan beri duyguları vardır. Bu duygular yeri geldiğinde bizim için kusur bile olabilir işte bizi biz yapan bu duygular ve yaptığımız kusurlardır. Zaten insansı robotlar üzerine birçok çalışmalar yapılmaktadır. Ama yapılan çalışmalar üzerine şu sıkıntı ile karşılaşılmaktadır; insan duygu ve düşünceleri nasıl aktarılacağıdır. İnsan beyni üzerine de zaten çalışmalar yapılmakta olup hala çözülmemiş kısımları var. Bu da insansı robot üzerine yapılan çalışmaları sekteye uğratmaktadır. Elbette ki bizim gibi konuşan bize eşlik eden yapay zeka var şuan, mesela akıllı cihazlarımızda ki Siri gibi. Bu internete girdiğimiz binlerce veriler sayesinde olmaktadır. Belki ileri de robotlar düşünmek konusunda sıkıntı çıkarmayabilir ama iş duygu konusuna gelince işler baya zorlaşıyor.
Belki de ileri de bize ait robotlar olacak ve bunlarla duygusal bağ kuracağız. Nasıl mı? Mesela çocukken size alınan bir oyuncağı düşünün... Onu sahiplenmeniz onunla kurduğunuz bağı bir düşünün. Sadece çocukluk olarak düşünmeyin bir yetişkin olarak da cansız bir eşya ile de bağ kurabiliyoruz. Mesela evin köşesindeki koltuğa sadece babanız oturuyordur... Kitapta bunun üzerine yapılan birçok araştırma göreceksiniz. Yapılan araştırmalardan biri de askerler üzerine yapılmıştır. Savaş alanında bir robotun zarar görmesi sonucu askerlerin üzüldüğü tespit edilmiştir. Başka bir örnek ise yaşlıların kaldığı bakımevlerinde canlı görünümü verilmiş robotlarla kurulan duygusal bağ. Örnekler çoğaltılabilir. Dünya nüfusu artmakta genç nüfus azalmaktadır. Yaşlılara birileri bakmalı duygusal bağ kurmalı. Hatta yazar bu duygusal bağı daha ileri taşıyarak sex robotlarında hayatımıza gireceği yönünde.
Zaten kitabın konusu makinelerde duygusal zeka üzerine dönüyor.
Bir başka konuya gelecek olursam yapay zeka konusu. Yapay zeka nasıl oldu da bu düzeye kadar gelebildi. İkinci Dünya Savaşı'nın Almanların şifrelerini çözmek için geliştirilen cihaz ve internetin hayatımıza adım atmasıyla yapay zeka hayatımıza girdi. O günden şimdiye kadar internete milyonlarca insan milyonlarca veri girdi. Girilen bu verilerle yapay zeka öğrendi ve gelişti. Buna makine öğrenilmesi deniliyor. Makine öğrenmesinde en önemli özellik verilerdir. Girilen veriler toplanıp değerleniyor. Yani internete girdiğimiz her veri aslında göründüğü kadar masum değil. Girdiğiniz veriler sayesinde karşınıza reklam çıkıyor mesela. Zaten kitapta her bölümü okurken bir senaryo okuyup okunan bu senaryo üzerine açıklama yapıyor yazar.
Son olarak şu konuyu da yazıp yazımı bitireyim. Şuan yapay zeka insan zekasını geçmiş bulunmaktadır. Bunu da şuradan anlıyoruz ki bunun üzerine yapılan deneyler var. -Buna Turing testi, tekillik deniyor.- Yapay zekanın satrançta dünyanın en iyi ustasını yenmesi gibi.
Eğer bu konulara merakınız varsa size önerebileceğim YouTube kanallarından; Bebar Bilim ve Barış Özcan'ı izleyebilirsiniz ve Isaac Asimov kitaplarını okuyup Üç Robot Yasasını araştırabilir bunun yanında yapay sinir ağları, artırılmış gerçeklik, Tesla botları vb.
84 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.