Kitabı resmi bir üslupla eleştirecektim çünkü kitabın incelemelerini okuduğumda eleştiren çoğunluğun olumlu eleştiri yazdığını fark ettim. İncelemeleri kaydırmaya devam ederken kitaba 10 üzerinden 3 puan vermiş bir okurun da gayet olumlu bir yorum yazdığını gördüm. bir esere 3/10 puan verip o eserle ilgili olumsuz hiçbir şey yazılmaması garibime gitti. İşin detaylarına inmek yerine samimi bir üslupla hatta sokak ağzıyla inceleme yazmaya karar verdim. Sadece kitabı değil okurların da bir kısmını eleştirmek istiyorum.
.
Sözlerime bu aralar sosyal medyada çok dolanan şu kesitle başlayayım:
"YA SEN NE ANLATIYON BE ABİ, GÖZÜNÜ SEVEYİM BE ABLA YA!"
Kitabın elbette çok güzel yanları vardı. Türkçemizi korumak hepimizin bir vazifesi. Fakat gördüğün her konuşmacının yaptığı anlatım bozukluklarını eleştirerek Türkçe'yi korumaya çalışmak bence yanlış bir metot. Sonuçta her kelimenin sonuna "o" getiren ve eleştirilmeyi bekleyen bir kitle halihazırda bekliyor aşko(!). Hepçilingirler'e olan saygımdan dolayı kitabı son sayfasına kadar okudum. Kendisi güzel bir edebiyatçıdır cidden. Fakat her iyi edebiyatçının bütün eserleri mükemmel olacak diye bir kaide yok. bu kitapta okuyucu biraz illAllah edebiliyor.
Fakat benim asıl eleştirmek istediğim konu kitap değil, okuyucular. İncelemeleri okuduğumda en az 10 tane kitabı okumadan inceleme yazan vatandaş gördüm. Kitabı okuyan arkadaşlar varsa incelemeleri okudukları zaman bana katılacaklarını düşünüyorum. Lafı çok uzatmadan, son olarak, incelemelerde okuyup sırıtmama sebep olan bir cümleyi sizinle paylaşacağım:
"türkçeyi seven herkesin seveceği bir kitap"
"(!)"
İyi geceler dostlar :)