Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

296 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
BOOKER ÖDÜLLÜ KİTAP, ZAMAN SIĞINAĞI, SIĞAMADIĞIZ GEÇMİŞ İLE...
"""...Insan, sahip olduğumuz tek zaman makinesidir...""" Georgi Gospodinov, Avrupa'nın en beğenilen yazarlarından biridir. Aslen Bulgaristan'dan olan romanları, ülkesinin en prestijli edebiyat ödülünü iki kez kazandı ve bir düzineden fazla uluslararası ödül için kısa listeye alındı - 2015 PEN Edebiyat Çeviri Ödülü, 2016 Jan Michalski Edebiyat Ödülü'nü, 2019 Angelus Edebiyat Orta Avrupa Ödülü'nü ve 2021 Premio Strega Europeo'yu kazandı. "Zaman Sığınağı" muhteşem ayrıntıları ve muazzam kurgusuyla bu yılın BOOKER ÖDÜLÜ'ne layık görüldü, iyi ki ödül almış, iyi ki okumuşum tüm ayrıntılarını... Gaustine ve anlatıcı, 10ar yaş aralıklarıyla oluşturulmuş, alzheimer hastaları için umut verici bir tedavi sunan bir "geçmiş yönelik klinik" açar. Her kat, hastaları zamanda geriye götürerek on yılı en ince ayrıntısına kadar yeniden üretir, kurguda muazzam ayrıntılar mevcut, on yıl aralıkları kurguda hayran bıraktı beni. Gaustine'in asistanı olarak, isimsiz anlatıcı, 1960'ların mobilyalarından ve 1940'ların gömlek düğmelerinden kokulara ve hatta öğleden sonra ışığına kadar geçmişin döküntülerini toplamakla görevlendirildi. Ancak odalar daha ikna edici hale geldikçe, artan sayıda sağlıklı insan kliniği dönüşümüne geçer ve bu gelişme, geçmiş bugünü işgal etmeye başladığında beklenmedik sonuçlara gebe olur zira bu sağlıklı insanlar günlük yaşamlarının çıkmazından kaçmak için kliniğe başvurur. Ayrıntılar ve detaylar, hastaların solmakta olan anılarından geriye kalanları ortaya çıkarmak için kendilerini zamanda geriye götürmelerine olanak tanır. Anlatıcı, öğleden sonra ışığının inceliklerindeki detayı okuyunca hakikaten dedirten cinstendi ben ikna oldum :))) ~~~Hafıza kaybı gittikçe daha genç insanları etkiliyordu, böylece 70'lere ait kat ihtiyacı da artıyordu, onun için dördüncü kat tahsis edildi. 60'lar da oradan üçüncü kata indi. 80'ler ve 90'lar için, bir gün gerektiğinde, çatı katı kalıyordu.~~~ "...Ya birbirimizi sevelim ya da ölelim..." mantığında bazen dibi görmüş olsak da başlangıçlar ve sonlar hayatımızdaki dengeyi oluşturur. Ebedi dünler içinde, dün aniden geliverir ve biter bir yenisini ekleyerek, böylece geçmişimiz birbiri sıra dizilirler, bazen keşke hiç tanımasaydım dediklerimizle. Bu noktada 0 başlangıç noktası zihnimizi rahatlatır bir nebze ya da zamana karşı bir gaz maskesi bu detay da çok güzeldi*** aslında en son vardığımız noktada insan geriye dönüp baktığında geleceğini görür. Ayrıca """bir toplum ne kadar çok unutursa, birileri o kadar çok yedek bellek üretir, satar ve boşalan nişleri onunla doldurur.""" Aklıma gelenler, toplumca unuttuklarımız ve bu kaderi paylaşan diğer ülkeler, yine sonsuz konuşulabilecek bir konu... Sürekli geçmiş üretiyoruz. Bizler geçmiş fabrikalarıyız. Geçmiş makineleri, başka neyiz ki? Zaman yiyoruz ve geçmiş üretiyoruz. Ölüm bile çözüm değil. İnsanın kendisi gider ama geçmişi kalır... Ne yazık ki... İnsanın kendisi gider ama geçmişi kalır... Hayat nasıl bir soygundur, ha? Nasıl bir haydut... Uysal bir kervana pusu kurup saldıran en kötü eşkiyalardan bile daha kötü. Bu haydutlar sadece kesenle ve gizli altınlarınla ilgilenir, onları sakince, itiraz etmeden teslim edersen kalanı sana bırakırlar -hayatı, hafızayı, kalbi, malum organı. Ama bu soyguncu, hayat veya zaman, gelip her şeyi alır -hafızayı, kalbi, duyma yetisini, malum organı. Seçmez bile, eline ne geçerse. Bu yetmiyormuş gibi bir de dalga geçer. Ne yapıp eder, göğüslerini sarkıtır, poponu eritir, sırtını büker, saçlarını seyreltir, beyazlatır, kulaklarının içine kıllar eker, bedeninin üzerine benler, ellerinin üzerine ve yüzüne yaşlılık benekleri saçar, tüm kelimelerini çaldığı için, aptallaşmış ve hafızadan yoksun halde saçmalamanı veya susmanı sağlar. Bu pislik -hayat, zaman veya yaşlılık, fark etmez, hepsi aynı çete, ayni tayfa... Başlangıçta en azından kibar olmaya çalışır, ölçüyle, fark ettirmeden usta bir yankesici gibi çalar... Ve sonra çalar ve yok eder... """...Tüm mutlu ülkeler birbirine benzer, her mutsuz ülke, yazıldığı gibi, kendince mutsuzdur...""" Ülkeler, toplumlar üzerinden bağlantılar kurarken, Thomas Mann ayrıntılarında "0"derece detayı bambaşkaydı, Büyülü Dağ benim için daha anlamlı hale gelmiş olabilir ya da Avrupa ülkeleri üzerinden Anna Karenina efsane başlangıç cümlesi o bölümün muazzam olay örgüsüne selam göndermek başka anlamlıydı... Geçmiş, gelecek, ölüm, toplum, kişisel varoluşlarımız geleceğimizin geçmiş göstergesinde başlangıcın anlamlarını zihnimde başka açılardan görmek beni başka zihinsel süreçlere götürdü tüm kurduğu bağlantılarla okurken, çok çok çok severek okudum, iyi ki ödül almış iyi ki hemen okumuşum***
Zaman Sığınağı
Zaman SığınağıGeorgi Gospodinov · Metis Yayıncılık · 0456 okunma
·
2 artı 1'leme
·
693 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.