Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

100 syf.
·
Puan vermedi
Önce Sessizlik vardı... Birkaç öyküden oluşan Bana İsmail Deyin kitabı son öyküsüne kadar ölüm ve cinsellik teması etrafında dolaşıyor. İçe kapanıklık, karamsarlık, iç monologlar bolca işleniyor. Öykülerde yaşananlar karakterlerin bize kendi duyguları üzerinden aktarılıyor. Birbirine bağlı olan bu öykülerde, bir önceki öyküden ipuçları seziyoruz. Gerçekle hayal, geçmiş ve bugün, modern ile geleneksel ve mitlerle gerçekler arasında köprüler kuruyor. Öykülerdeki sessizlik, kurbanların katillerini aradığı, karakterlerin yazarını aradığı, suçun hükmünü aradığı bir sessizlik. Sessizlik Kulesi'ne adanan cesetler ölümlerini sorguluyorlar. Öldürenlere sessiz kalanları işliyor yazar. Hayatının baharında aptal bir savaş yüzünden kurşunlanan İsmail'in sessiz sorgusu var kitapta. Erkek egemen bir zihniyetin onur ve haysiyet meselesi ettiği cinsel yaşam var ve bu yaşamda erkekliğin gücü olduğuna inandığı cinsel "uyanış"tan muzdarip bir karakterin şiddet dolu düşünceleri var sesizlikte. Son öykümüz yazarın ilk kitabı olan Tene Yazılan Ayetler'deki Asvas karakterinin yazmaya uğraştığı yarım kalmış bir kitaptaki Sayra. Sayra, Asvas'ın boynuna ip geçirdiği bir roman karakteridir. Tamamlanamadan yazarı (Asvas) öldürüldüğü için sessizce yaratıcısının ölümü peşinden gider. Harf harf koşar. Kelime kelime. Yaratıcısının etrafında dolaşanları tanıtır bize. Ve Utanapişti'yi. Sayra'nın öyküsü ayrıca Tene Yazılan Ayetler kitabında, anlatılmayan karakterdir ve kayıp öyküsü olarak geçen bu bölüm yazarın ilk romanını tamamlar. Tek bir göz kalmıştır Asvas'ı anlatmayan, o da Sayra ile son bulur. Ayrıca Sayra'nın öyküsü diğer öyküleri baştan sona gezen bir öyküdür. Asvas'ı ararken sanki sokak sokak dolaşır ve her sokakta biriyle karşılaşır. Karşılaştığı bu kişiler önceki öykülerin; öldürülen, terk edilen, eğlenilen, melankolik, pesimist karakterleridir. İç içe geçen bir kitap olur Bana İsmail Deyin. Yazarın yine Tene Yazılan Ayetler kitabında anlattığı Bana İsmail Deyin öyküsü, bu ismin alınış biçimiyle bu kitapta anlatılmaz. İsmail, bir asker olarak ölürken neden bu ismi aldığını söylemez. Yalnızca bu ismin gerçek ismi olmadığını söyler. Öyküleri bir araya getirdiğimizde bir roman okumuş gibi oluruz. Merakla sürükler bizi bir diğer sayfaya. Geçmişin mitsel anlatıları büyülü bir hava verir. Sessizlik Kulesi öyküsü örneğin belki de en güzel öyküsüdür. Burada, kocası tarafından boğazlanarak öldürülen genç ve çok güzel bir kadın, Sessizlik Kulesine taşınıp orada yırtıcı, leşçil kuşlara bırakılır. Ölülerini bu seremoni ile yolculayan bu toplumda öldürülen genç kadın, ölü taşıyıcısı, leşçil kuşlar hatta Sessizlik Kulesi birer anlatıcıdır. Yaşanan bir olayı, öyküdeki herkes ve her şey anlatır. Sessizce. Sessizce...
Bana İsmail Deyin
Bana İsmail DeyinYavuz Ekinci · Doğan Kitap · 2016139 okunma
·
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.