Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

568 syf.
·
Puan vermedi
En büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar.
Uzun bir süre boyunca dünyanın görünüşte en medeni, yüksek eğitimli toplumlarından biri olan Almanya, neden kendisini koca bir kıtayı cenazeevine çeviren bir ölüm makinesine dönüştürdü? Almanya neden kendisini bir adamın, Shirer'in küçümseyici bir şekilde "serseri" olarak bahsettiği adamın çılgın imhacı emirlerine teslim etmişti? Dünya, 1923'teki birahane darbesi komik bir fiyasko olan Chaplinesk bir figürün, bir "serseri"nin, yönetimi bir kıtayı kapsayan ve bin yıl sürme tehdidinde bulunan soykırımcı bir Führer olmasına neden izin verdi? The Rise and Fall of the Third Reich: Nazi Almanyası Tarihi bu sorulara cevap arıyor: Amerikalı gazeteci William L. Shirer'in, Nazi lideri Adolf Hitler'in Avusturya'da 1889'daki doğumundan Dünya Savaşı'nın sonuna kadar Nazi Almanya'sının yükselişini ve düşüşünü anlattığı ilk kitaplardan biridir. Kitap ele geçirilen Nazi belgelerine, propaganda bakanı Joseph Goebbels'in, General Franz Halder'in ve İtalya Dışişleri Bakanı Galeazzo Ciano'nun mevcut günlüklerine, Nürnberg mahkemelerinden elde edilen kanıt ve tanıklıklara, İngiliz Dışişleri Bakanlığı raporlarına ve yazarın hatıralarına dayanıyor. Eser ilk olarak 1960 yılında ABD'de Simon & Schuster tarafından yayınlanmış. Hem Amerika Birleşik Devletleri'nde hem de Avrupa'da en çok satanlar listesine girdi ve Almanya dışında kritik bir başarı elde etti; bu başarı elbette ki tesadüf değil, Almanya'da kitaba yönelik eleştiriler satışları canlandırmış. Yazarın Almanya'da geçirdiği altı yıl (1934'ten 1940'a kadar) bir gazeteci olarak, gazeteler, United Press International (UPI) ve CBS Radio için Nazi Almanya'sı hakkında haber yapması dönemin ruhunu anlayıp yansıtması açısından da bir hayli özel. Çalışma, başlangıçta dört bölüm halinde yazıldı ve yayınlandı, ancak daha büyük bir tek ciltlik baskı daha yaygın hale geldi. Türkiye'de tek citlik baskısı var mı bilmiyorum fakat İnkılap Yayınlarının 3 Cilt halinde yayınladığı eser yıllardır yeni baskı yüzü görmedi. Bir dönem incelemesi ancak bu kadar ayrıntılı ve bu kadar akıcı olabilirdi. Çevirmen Rasih Güran'ı (D. 1912, İstanbul - Ö.1972) ayrıca taltif etmem gerekecek çünkü bu akıcılığı hiç bozmamış. Sırf bu eserden dolayı Rasih Güran'ı daha teferruatlı araştırdım ve Muvakkar Güran’ın eşi, şair Nâzım Hikmet ile ressam Nazmi Ziya’nın yeğeni olduğunu öğrendim. Nazım'ın birkaç tercümesini okumuş biri olarak Güran'ın Nazım'dan daha iyi bir tercüman olduğunu da söyleyebilirim. Stalin’in 1953 yılında ölümünden sonra, milyonlarca insanın ölümünden sorumlu tutuluyor olması nedeniyle, Rasih Güran bunalıma girmiş ve intihar etmiş. Doğrusu bu hiç bilmediğim bir şeydi, Rasih Güran'ın temiz Türkçesi dayısının birkaç gömlek üstü. Üçüncü Reich'in Yükselişi ve Düşüşü, Shirer'in Nazi dönemine ilişkin kapsamlı bir tarihsel yorumunu ihtiva ediyor ve Alman tarihinin mantıksal olarak Martin Luther'den Adolf Hitler'e ilerlediğini ve Hitler'in bu sürecin son noktası olarak iktidara yükselişinin bir ifade olduğunu öne sürüyor. Ben bunun biraz acımasız bir eleştiri olduğunu düşünüyorum. Eserde halen karanlıkta olan kimi isimler hakkında çok çeşitli iddialar var. Bunlardan en tuhaf bulduğum 1 Mayıs 1945'te Berlin'deki Führerbunker'de Hitler'le beraber görülen SS Şefi Heinrich Müller'in Almanya'nın düşüşünden sonra SSCB'nin NKVD'sine katıldığı dedikodusu. 1939'da Münih'teki Bürgerbräukeller birahanesinde Adolf Hitler'e karşı suikast girişiminde bulunan Alman marangoz Johann Georg Elser hakkında da yazar kendisine makul görünen her şeyi kabul etmeye hazır bir intiba bırakıyor. Elser ona göre apaçık olarak Hitler için çalışıyordu ve patlamayı savaştan önce Almanların moralini yükseltmek için gerçekleştirmişti, Elser ona göre Hitler ve Himmler'in planında küçük bir piyon. Bugün, hem Elser hem de Hitler arasındaki sözde işbirliğinin masaldan başka bir şey olmadığını ortaya çıkan yeni yeni belgelerden öğrenmiş bulunuyoruz. Çok dikkat kesilemedim ama eserde Simon Wiesenthal adına da pek fazla rastlayamadım. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nda doğmuş bir Avusturya Yahudisi olup şahsını Nazi Avcılığına adayan bu isim gibi Nazilerin izlerini takip ederek onları İsrail'e kaçıran, suikast düzenleyen bir örgüt varken bunun es geçilmiş olması tarafsızlık adına beni biraz üzdü açıkçası. Gerçi Eichmann'dan bahsediliyor ama onun gibi Nazilerin peşine düşerek öldürdüğü, kaçırdığı isimler için muğlak ifadeler kullanılmış olması gözümden pek kaçmadı. Eser yazılırken henüz yoktu ama 1968'de kurulan New York, Los Angeles ve Toronto'da faaliyet gösteren The Jewish Defense League (JDL) Yahudi Müdafaa Birliği adlı terörist organizasyon faaliyetlerine başlamış dünyanın çeşitli yerlerinde anti-semitik gördüğü insanları katletmeye başlamıştı bile. İsrail'in ve Mossad'ın da kimi faaliyetleri Nazileri aratmayacak cinsten. Bu yüzden Emil Michel Cioran'dan güzel bir sözdür "En büyük zalimler kafası kesilmemiş mazlumlar arasından çıkar." Son söz niyetine: Shrier bütün eksiklerine rağmen iyi bir iş çıkarmış bu bakımdan eser bir ilk adım, ilk basamak olarak değerlendirilebilir çünkü yazıldığı zaman göz önüne alındığı zaman bu incelemeyi yazarken de incelemesinden faydalandığım Ron Rosenbaum'ın dediği gibi "O yıllarda Spielberg yapımı HBO “Band of Brothers” ve Greatest Generation kutlaması yoktu; Amerika Birleşik Devletleri'nde Holokost müzesi yoktu. Bunun yerine, o yılların dehşetinin bir tür istemli unutulmasının başlangıcı vardı", daha iyi bir okuma tecrübesi için Richard Evans ve Ian Kershaw'ın kitaplarına da göz atmayı ihmal etmeyin.
Nazi İmparatorluğu 3. Cilt
Nazi İmparatorluğu 3. CiltWilliam L. Shirer · İnkılap Kitabevi · 201066 okunma
·
95 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.