Kederle Bakan Kediler - A. LİDAR /Beni artık sadece anlaşılmak dinlendirir."Öyle çaresiz,
Öyle yorgun,
Öyle uykusuzum ki..." (s. 65)
Şimdi hepimiz öyleyiz. Terapi niyetine diye kitap okuyor, psikolojimizi daha çok bozuyor ve uykularımızı daha çok kaçırıyoruz. Hele o kitap Ali Lidar gibi içten, hayattan yaralı bir insanın kaleminden çıkmışsa...
Ne yazsa okurum dediğim yazarlardan.
Ne yazdıysa okudum.
Kimsenin kimseyi anlamadığı şu hayatta bazı satırlar insana anlaşılıyor hissi verir ya, tam olarak öyle... Yarası yarasına denk düşeni severmiş insan. Ve demek ki yarası yarasına denk olanı okuyor... Okudukça dertleniyor, dertlendikçe okuyor. O kısır döngüye girmeyegörsün...
"Bir şey söyleyeyim mi?
Aslında herkes yalnız!
Aslında herkes ölü." (s. 20)
Ruhumuzun tavsiri bir yerde. Yalnız ve ölü... Çürümüş, kokuşmuş... 21. yüzyıl insanı tanınmaz hale getiriyor. Bir şeyi aşayım derken bambaşka şeyler çıkıyor karşına. Boğuştuğun şeylerin sayısını dahi unutuyorsun zamanla. Öyle sıkıntılara alıştık ki yeni normal bu geliyor artık bize. Stressiz, sıkıntısız bir hayatı tahayyül edemiyorum bile.
Ne diyordu Manga bir şarkısında:
"Dünyanın sonuna doğmuşum
Ya da ölmüşüm de haberim yok"
"Büyüyemeden yaşlandım." (s. 61)
Bedeni otuz ruhu altmışlarla dolu insan yığınları olduk. Ruhu geçtik de bedeni olsun kurtaralım diyoruz. Kırışık giderici kremler yok satıyor. Saç boyaları. Ben mesela boş zamanlarımda saç ekim merkezleri araştırıyorum. Arkadaş sprey sık, belli olmaz diyor. Ruhu geçtik dediysem o kadar da kolay değil. Anksiyeteler, antidepresanlar... Uzaktan bakınca normal görünen hayatların içi aynen dışı renkli içi çürük elma şekerleri gibi.
"Bir uyusam çok şey hallolacak biliyorum." (s. 16) Uyumayın, hallolmuyor. Geçecek denilen hiçbir şey geçmiyor. Ölmeden önce yapılacaklar listem vardı benim, şimdi biliyorum, hepsinden önce öleceğim.
Depremde kaybettiğim bir müzisyen arkadaşım vardı, oda arkadaşım, ondan dinlediğim son şarkıda ümitleri vardı cebinde:
"Gurbete giden döner mi dönmez mi?
Belli değil bilirim
Ben bir karaağaç gölgesi buldum
Cebimde ümitlerim."
Hala açar açar izlerim o videoyu.
Gecenin bu saatinden midir bilmem ama bir inceleme yazalım derken öyle anlamlı dizeler vardı ki nerelere getirdi. Onun dizelerinin en sevdiğim yanı da bu, alıp götürüyor uzaklara. Ne diyordu rahmetli Erdal Tosun: "Hüzünlü değilim, mizacım böyle." Hüzünlüyüz be abi. Hazan mevsiminden ibaret hayatlarımız.
Okunmaya,
Dizelerinde duygulanmaya değer,
Samimiyet kokan bir eser.
Ruhunuza hitap edecektir diye düşünüyorum.
Hâlâ yaşayan bir ruhunuz varsa.