Gönderi

"Fırtınadan arta kalmış bir teknede Tevekkül içinde, görkemli sakalı Ve iğreti parkasıyla gizlediği macerasıyla Bir acayip adam yaşardı akşamları susardı Ben konuşsam kızardı bir sürgün kasabasıydı Bir eski zamandı, Haziran'dı Çocuktum, evden kaçmıştım Gelip ona sığınmıştım Küçücük bir koydu, sığdı Burayı keşfeden belki oydu Uzaktan kasabanın ışıkları yanardı İçim anneyle dolardı, ağlardım Suphi şöyle bir göz atardı Gizli bir cigara sarardı, ağlardı Sonra barışırdık, ben flüt çalardım Cigara sönerdi, ağlardık Ner'den geldiğini bilmezdim Kimsesizdi, belki kimliksizdi Onun macerası onu ilgilendirirdi Kimseye ilişmezdi Bir şeylere küfrederdi hep Tedirgin bir balık gibi uyurdu Bazen kaybolurdu, arardım Yağmurun altında dururdu Bir kalın kitabı vardı, cebinde dururdu Hergün okurdu, ben bir şey anlamazdım Kapağını seyreder duymazdım Sakallı bir resimdi kimdi? Ne kadar mütebbessimdi Sordum birgün Suphi'ye: 'Söylediklerini niye anlamıyorum' diye Bildiklerini, dedi, yüzleştir hayatla Ve sınamaktan korkma Doğruyla yanlışı o zaman ayırabilirsin Ve onu anlayabilirsin Sonra gülerdi Günlerim yüzlerce ayrıntıyı merak Etmekle geçerdi Sonra yine akşam olurdu, Suphi susardı Ben konuşsam kızardı Tekneye martılar konardı Yüreğim Suphi'ye yanardı, ağlardım Suphi denize tükürürdü, gökyüzünü tarardı Ağlardı sonra barışırdık, ben flüt çalardım Yıldız kayardı, ağlardık" Ahmet KAYA
·
478 görüntüleme
Merve / Tekoşin okurunun profil resmi
Burda görmek ne kadar çok mutlu etti beni ❤️
Barış Karakoç okurunun profil resmi
Pek bilinmez ama çok güzel bir hikayesi var. Çok severim 🖤
2 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.