Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bu kitap siyasetçilerin günümüz de dahil olmak üzere nasıl davranması gerektiğini 1895 yılında çözmüş mü, yoksa politikacılar siyasete atılmadan önce iyice bu kitabı mı okuyor? İkisi de muhtemel… Kitaptan cümleler ile bu yargımızı güçlendirelim buyrun. Öncelikle kitle dediğimiz nedir onu alıntılayalım. “Bilindik anlamıyla kitle kelimesi, milletleri, meslekleri veya cinsiyetleri fark etmeksizin bir vesileyle bir araya gelmiş bireyleri ifade eder.” Kitleler ırk, din, zaman ve siyasi kuram gibi birtakım faktörlerin etkili olduğu liderlerini seçtikten sonra onun ruh halini yansıtırlar. Lider ne kadar mutlu olur, mutlu görünür ise kitleler de mutluluğa yakın olur. “Kimi zaman kitleleri en kanlı eylemlere başvurmaktan alıkoyan, neşeli bir söz veya tam zamanında hatırlatılan bir imge olmuştur.”Dolayısıyla lider seçimi çok önemlidir. O zaman gelelim liderlerin özelliklerine. Kitleleri etkilemek isteyen bir liderin en önemli özelliği yalan söylemesidir. Halk çoğu zaman gerçekleri duymaktan değil, hoşuna gidecek yalanları dinlemekten etkilenir. “Kitlelere tesir eden, yanılsamalar ve kelimelerdir. En çok da kelimeler… Asılsız oldukları ölçüde kuvvetli kelimeler…” Yalan söyleyemem diyen lider adayları zaten direkmen elendi. Ama belki diğer özelliklerimiz baskınsa liderliğe adım atabiliriz. “Kitleler güce saygı duyar ve iyilik gördüklerinde bundan çok etkilenmezler çünkü bu, onlar için bir zayıflıktır. Onlar yumuşak huylu hükümdarları değil, daima kendilerini şiddetle ezip geçen zorbaları sevmiş, onlar adına en yüksek heykelleri dikmiştir.” Alıntıda okuduğunuz üzere baskın bir lider özelliği kötülük, zorbalık yapmaktır. Çünkü halk iyiliği çabuk unuturken yapılan zulmü kolay kolay unutmaz. Dünya üzerinde en çok hatırladığımız liderler en zalim olanlardır. Önderlerin kitleleri etkilemek ve ikna etmek için kullanması gerek üç teknikten bahsediyor
Gustave Le Bon
Gustave Le Bon
1. Beyan 2. Tekrar 3. Sirayet (dağılma-yayılma) “Beyan ne kadar kısa, öz ve ispatlanmaktan uzak olursa o kadar tesirli olacaktır.” İspatlanmaktan uzak olan beyanlar tekrar tekrar söylendikçe zihinlerde gerçek olma ihtimali oluşur. Yani söylenilen yalanlar tekrar edilmelidir ki gerçekler unutulsun. “Bir süre sonra, artık bir savı ilk kimin ortaya attığını bilemez, yine de inanırız. Eğer sürekli aynı gazetede A kişisinin tam bir alçak, B kişisinin ise çok dürüst bir adam olduğunu okursak buna ikna olur ve aynı şekilde düşünmeye başlarız.” Sirayet ise modaya uymak gibidir. Çoğunluğun benimsediği düşüncelere ister istemez biz de uyarız, yadırganılan şeylere ise olumsuz bakmaya başlarız. “Ne kadar saçma olursa olsun halk arasında yaygınlık kazanan her görüş, sonuçta müthiş bir güçle toplumun yüksek tabakalarına da kendini kabul ettirir.” Liderlerin önemli bir özelliği de “itibar” sahibi olmalarıdır. Burada bahsedilen itibar, otorite ve hakimiyet kavramlarının ağır olması sebebiyle üzerimizde korku, hayranlık gibi baskın duygularla liderin asla eleştirilemeyecek bir tabu olduğu intibasının egemen olmasıdır. Bunların yanında başarı kazanan lider, itibarını arttırır. Başarısızlık yaşadığında daha önce yaşattığı başarılar ile ise bunları örtbas etmelidir. Yoksa “kitlelerin daha dün alkış tuttuğu bir kahraman, başarısızlığa uğrarsa hemen ertesi gün yuhalanır.” cümlesindeki durum gerçekleşebilir. En önemli hususlardan biri özellikle seçim zamanı lider, oy kullanacak seçmene yalakalık yapmalıdır. “Seçmen, arzularını ve gururunu okşayan şeylere bağlanır. Bu sebeple seçmene ölçüsüzce dalkavukluk yapmalı ve ona en olmayacak sözler vermekten çekinmemelidir.” Konuşma şekli, yani üslup çok önemli bir faktördür. Sakin, mübalağasız ve dostane bir tavırla konuşmak, tabi ki yanlıştır. Doğrusunu ise bu alıntıda okuyabilirsiniz: “Duyguları abartılı bir şekilde yaşayan kitlelere sadece büyük duygular tesir eder. Bu yüzden onları etkilemek isteyen bir hatip, şiddetli ifadeler kullanmak zorundadır. Abartılı konuşmak, teyit etmek, yinelemek fakat hiçbir şeyi muhakeme yoluyla ispata kalkışmamak gerekir. Bunlar, halka hitap eden konuşmacıların gayet iyi bildiği yöntemlerdir.” Lider, seçimden önceki vaatlerini yazıya dökmemelidir. Şu an video kayıtları yazının yerini büyük ölçüde aldı tabi. Fakat hiç önemli değil, sebebini ise yazar şu cümlede açıklamakta: “Adayın seçilmesinin asıl sebebi olan bu vaatlerin sonradan ne ölçüde gerçekleştirildiğiyle seçmenin hiç ilgilenmediği bilinen bir gerçektir.” Çünkü önemli olan önceden de belirttiğimiz gibi söyleme şekli ve diğer yapılması gerekenlerdir. Son olarak hatiplik özelliğine değinelim. Lider, işini başarı ile yapan veya yaptıran değil; hatipliği güçlü olan kişidir. “Liderin, bir şeyleri ispatlama gayretinde olmayan kuvvetli beyanları ve özetleyici argümanlarla çerçevelenmiş etkileyici imgeleri kullandığı özel bir hitabet kabiliyeti olmalı.” Bu yazdıklarım, yazar
Gustave Le Bon
Gustave Le Bon
’un görüşlerini içerir, ben sadece tarafsız bir şekilde yazmaya çalıştım. Yüzyılı aşkın bir süre önce yazılan bu kitaptaki çoğu düşünce maalesef gerçek. Bu da yazarın siyasete psikolojik açıdan bakmasından kaynaklı. Kitlelerin psikolojisi değişmedikçe lider konumundaki siyasetçilerin de özellikleri değişmeyecektir. Aslolan toplumca kendimizi değiştirmektir. Bizler okuyup, düşünüp kendimizi değiştirdiğimizde, yüzyıllar önce hilesi çözülmüş, demode olmuş bu taktikleri kullanan insanlar da lider konumuna gelemeyecektir.
Kitleler Psikolojisi
Kitleler PsikolojisiGustave Le Bon · Kapra Yayıncılık · 20223,743 okunma
·
1.006 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
S. Ali okurunun profil resmi
Eline sağlık güzel aktarmışsın.. Teşekkürler..
Kitap Misâfîri okurunun profil resmi
Teşekkür ederim 🙏
Ayça okurunun profil resmi
Kitle sorgulamayı öğrenmedikçe 30 yıl sonrada bu kitap etkisini aynı derecede hissettirecektir.Kitabı okurken ben de benzer şeyler düşünmüştüm.Detaylı bir inceleme olmuş.Kaleminize sağlık.
Kitap Misâfîri okurunun profil resmi
Kesinlikle. Teşekkürler 😊🙏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.