Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
ARAP COĞRAFYASINA SAPLANAN HANÇER, UR; SİYONİST İSRAİL
بسم الله الرحمن الرحیم ‘Bize verdiği nimetler için Allahu Teâlâ’ya sonsuz hamdederiz. O’nu, kalpte hiçbir kibir ve nefret bırakmayacak bir zikirle zikrederiz.Müminleri müjdeleyici, kafirleri korkutucu olarak hak ile gönderdiği peygamberi Hz. Muhammed’e (sallallahu aleyhi vesselam), onun tertemiz âline ve şerefli ashabına salât ve selâm ederiz.’ Aişe radıyallahu anhâ’ dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim bir karış miktarı bir yere haksız olarak zulümle sahip olursa, o yerin yedi katı boynuna geçirilir.” (Buhârî, Mezâlim 13) 1982 yılında müslüman olan Garaudy’in bu eseri 1983 yılında basılmıştır. Garaudy kitaba başlarken İsrail ve siyonizm konusunun “tabulaştırılmış” olduğu ifade ederek başlıyor. Zihinlerimizde kalan kelimelerin manalarını doğru zemine oturtarak başlayalım. Yoksa bilmeden kıssasını okuyup dinlediğimiz birçok peygambere edepsizlik yapmış olabiliriz. Rabbim bizi bağışlasın. Dilek Çelenk hocamın verdiği bilgilere göre Hz. Yakup aleyhisselamın bir diğer ismi İsraildir. Dinimizde nasıl Abdullah ismi Allah’ın kulu manasına geliyorsa o dönemde de Allah’ın kulu manasına gelirdi. Yani toplu bir şekilde İsrail kelimesine Beni İsraile küfür edemeyiz. Biliyoruz ki birçok peygamber Hz. Yakub’un neslinden gelmiştir. HZ Musa (a.s), Hz. Harun(a.s) Hz. Davud (a.s) Hz. Süleyman (a.s) Hz. Zekeriyya(a.s),Hz. Yahya(a.s), Hz.İsa(a.s) Siyonistler bir kalkan gibi proje devletlerine bu ismi vermiştir. Yahudi:Hz. Musa’nın dinine bağlı olan kimse, semitik Siyon #205719786 Antisemitizm #205719466 . Bu zamana kadar israilin kendince yahudiliği yaşayan bir yapı olduğunu düşünürdüm. Kitabın ortasından konuşmak gerekirse israil tamamen bir proje, canlı bir deney yapalım demişler, anlayacağınız gerçekten iman ediyoruz ki bu millet lanetlenmiş hala bir oyun kurgusu gibi bir maşa gibi kullanılan bir millet. İsrail, siyasi siyonizmin bir projesi. Yoksa gerçekten inanıyor muyuz İsrail mucizesi vb. kavramlarla kendilerini daima üstün gördüklerine. Öyle bir kavim düşünün ki Firavunun zulmünden kaçmaları için ve kaçarken dahi kavga etmesinler diye Rabbimiz denizi 12 koldan bir dağ büyüklüğünde açtıktan hemen sonra, karaya ulaştıklarında böyle olağanüstü bir mucizenin kendilerine gelmesinden hemen sonra buzağıya tapma hadisesi gerçekleşsin. Öyle bir kavim düşünün ki Zekeriyya (a.s) gayet iyi bildikleri halde iftira edip şehit etsinler. Öyle bir kavim düşünün ki Hz. Yahya (a.s) hak sözden vazgeçmediği için son anında dahi krallarını uyarmasına rağmen vücudunu parça parça etsinler… Böyle lanetli bir kavim… Garaudy İsrail başbakanı menahem begin’in ‘ Anti-israilcilik ile antisiyonizm ve antisemitizm arasında hiçbir ayrım yapılamaz’ dediği noktada- bu kadar girift bir meselede- bazı ayrımlar yaparak incelememiz gerektiğini belirtiyor. -Dini siyonizm ve siyasi siyonizm -Siyonizm ve Yahudilik -Tevrat’ın İsrail’i ve siyonist israil devleti Kitap genel eksende dini ve siyasi siyonizmi anlatma derdinde. O vakit kitaptan anekdotlarla bu kavramları anlamaya çalışalım. Dini siyonizm Mesihçi inanışa (Bu inanışa göre, Allah tarafından bir kurtarıcı( Mesih) gelecek insanları(dikkat! yahudiler demiyor) günahlarından kurtaracak ve Allah’ın Hükümranlığını kuracaktır.) bağlıdır. *Peki Hahamlar Kudüs’ü nasıl konumlandırıyordu?* ‘Kudüs'ü, *bütün* halklara seslenmek ve gerçek "dönüş"ü ilân etmek için Hıristiyanlığı beklememiş olan Peygamber Yeremya gibi, Peygamber Yeşaya gibi, insanlığın kurtuluşu vaadinin merkezine oturtuyorlardı. Çünkü onlar için gerçek "dönüş" bir topluluğun bir toprağa dönüşü değil, bütün yeryüzünün, bütün insanların Tanrı'ya dönüşü, Allah'ın Hükümranlığına yönelişi demekti.’ (#207643908 ) Martin Buber’ın şu sözlerine kulak verirsek biraz daha düşünce yapılarını anlayabiliriz. ‘Yahudiler bir milletten çok daha fazla bir şeydirler, onlar bir iman topluluğunun üyeleridirler.’ Buber’a göre İsrail işgalci değil birlikte yaşama formu olacaktı. Daha detaylı bilgiler için #205915666 #205915477 #207643951 Siyasi siyonizme bu karşı çıkışın belli başlı sebepleri #207643996 Siyasi siyonizm İsraili biraz kaşısak her meselenin ucunda theodore herzl çıkıyor. Dikkat çekmekte fayda var herzl’in dini siyonizmle alakası yoktur, Garaudy’nin deyimiyle dört dörtlük agnostiktir. (Tanrının ne varlığını kabul eden ne reddeden) Hemen bir nebze içimizi rahatlatalım ne kendi ne evlatları İsrail'in kurulduğunu görmemiştir. Ateşi bol olsun. Siyasi siyonizm, Viyana'da 1882’de herzl’in doktrini ile ortaya çıkmış, ‘yahudi devleti’ kitabında sistemleştirilmiş ve 1897’de Siyonist Dünya Kongresinde somut olarak başlatılmıştır. hezl’in çok etkilendiğini söylediği ‘Dreyfus Olayı’ (yahudi yüzbaşının haksız yere yargılandığı dava) fikirlerini eyleme döktürme kararı aldırtmıştır. Bu olay herzl’i siyasi siyonizm doktrini oluşturmaya sürüklemiş. “Siyasi Siyasi siyonizm doktrini şu bir dizi mite dayandırılır: a) Yahudiler "asimile olmazlar" (Yahudi düşmanlarının dediği de, siyasî siyonizmin bu dediğiyle aynıdır). b) Yahudi düşmanlığı ilelebet sürer gider ve alt edilmez (halbuki Fransız İhtilâli'nden sonra bütün Batı Avrupa'da ve Amerika'da Yahudi düşmanlığının azalmaya başladığı apaçık ortadaydı). c) Yaşadıkları ülkede diğer ezilenlerle bir olup ezenlere karşı mücadele etmeyi reddediş. d) Son olarak da Yahudi inanç ve kültürünü ve evrensel kurtarıcılığı için mücadeleye girişme ve bunun için de bir Yahudi devleti (Herzl'in Judenstaat/Yahudi Devleti) ve kendine ait bir toprak talebine geçiş. " Bütün bunlar 19. Yüzyıl Avrupa milliyetçiliğinden suç (özellikle de Alman milliyetçiliğinden) ilham alınmış projelerdir. Toprağı da, büyük sömürgeci devletlerin ortaklığıyla ve onların kullandıkları metotlarla fethedeceklerdir." "En son mitleri ise, Herzl ile Ben Gurion'un hayal ettikleri gibi dünyanın bütün Yahudilerini Filistin'de toplamaktı." Peki siyasi siyonizme göre ‘Kimdir "Yahudi"? İsrail devletinde bununla ilgili kanun (Yönergeler 10 Ocak 1960) şudur: a) Yahudi anneden doğmuş olan ve başka bir dine mensup olmayan veya b) Halakha'ya uygun olarak Yahudi dinine girmiş olan kimse, "din" ve "etnik" bölümlerine Yahudi olarak kaydedilecektir." Böyle bir tarif, Profesör Klein'in de dürüstçe belirttiği gibi birçok zorluğu beraberinde getirir: Her şeyden önce "Yahudilik, başkalarını Yahudileştirmeyi teşvik eden bir din değildir. 170" O yüzden de en azından günümüzde Yahudi dinine girenler çok ender görülür.’ Bu konuyla ilgili tatlı bir soru sorup akılları karıştıralım. Sizce israil’in deyimiyle Kral Süleyman (a.s) bir yahudi miydi? (alıntı bırakıyorum meraklısına #206024836 ) İsrail Filistin’in topraklarını nasıl kamulaştırdı? herz’in günlüklerinde de geçen anekdotu ( ) size özetleyeceğim. 1- ülkedeki iş imkanlarını kısıtlayarak komşu ülkelerde iş imkanı sunulması 2-zor kullanım, yağma, şiddet, soygun 3- ‘1945'te İngilizler tarafından Yahudilere ve Araplara karşı çıkarılan "olağanüstü hål kanunları"nın uygulanmasıdır. 124 sayılı kanun Askerî Valiye, bu sefer "güvenlik" bahanesi altında, vatandaşların yer değiştirmeler de dâhil bütün haklarını askıya alma imkânı verir. Nitekim ordunun bir bölgeyi "devletin güvenliği sebebiyle" yasak bölge ilân etmesi, bir Arap'ın o araziye askerî valinin izni olmadan girememesi için kâfidir. Şayet o izin reddedilirse, o zaman toprak işlenmemiş olarak kalır ve Tarım Bakanlığı "işlenmesini sağlamak için o işlenmemiş arazinin mülkiyetine sahip" olabilir.’ (s. 134) 4- Tarım bakanı ‘kamu yararı’ ve ‘askeri güvenlik’ bahanesi terk edilmiş her toprağa el koyma yetkisi. Bu yetkiyle nadasa bırakılmış birçok arazi işgal edilmiş. 5-Filistinlileri Deir Yasin (9 Nisan 1948) benzeri katliamlardan korumak için Arap devletleri müdahaleye giriştikleri zaman, siyonist devletin yöneticileri açısından bu, yeni toprakları ilhak etmek için bir fırsat oldu: Birleşmiş Milletler tarafından kendilerine verilen Filistin toprağının yüzde 56'sından hareketle, ilk İsrail-Arap savaşı sonunda ülkenin yüzde 80'ini işgal ettiler. Bu alıntı çok önemli çünkü daha önce okuduğum Zeynep gazali kitabında(#199715373 ) mısır başbakanının müslümanlarla alakası olmadığını beyan ederek İsrailli ajanlara nasıl iyi davranıldığını ifade eder. Bu iki mesele hakkında kafamda bağlantı kurmaya çalışırken Garaudy bir alıntıyla şu bilgiyi verdi. Bu bilgileri bir müslüman olarak başka bir Kudüs kitabında okuyunca sevinmiştim en azından kaybetsek de savaşmısız diye mesele halbuki al gülüm ver gülüm türünden bir anlaşmayla ne kadar insanların kanı toprağı sulasın savaşıymış. İçimden nasır’a beddua etmek gelsede ya müslüman olarak ölmüşse diyerek susuyorum. Birkez daha anlıyoruz ki şeytanın kuklası olmuş ne çok insan var. Her şey ne için para mı devlet mi şan mı şeref mi herşey insanın hevasına tabi olmasıyla başlıyor. Rabbim böyle akıbetlerden bizi ve ümmeti Muhammedi korusun. Kamulaştırmanın temel amacı ise ‘topraksız halk için halksız toprak’ çöl ülke masalını ispat etmektir. Bu uğurda bırakın evleri, bahçe duvarlarını yıkmayı mezarlıklar bile yıkılıp yok edilmiştir. Bu işgaller sonucu Balfour Bildirisi (1917) ile siyonistler toprağın ancak yüzde 2.5’ini, "Filistin'in Paylaşılması" kararı (1947) zamanında ise sadece yüzde 6.5'ine sahip oldular. 1982'de ise o toprakların yüzde 93'üne sahipler. (Bu toprakların yüzde 75’i devlete, yüzde 14’ü Yahudi Milli Fonu’na aittir.) Bu yapılanlara karşı ses çıkaranlardan J. Shapira ( ‘Bu kanunla kurulan düzenin medeni memleketlerde bir benzeri daha yoktur. Nazi Almanya'sında bile böyle kanunlar mevcut değildi." ) ve Hukukçu Bernard (Dov) Joseph ( "Hepimiz resmî teröre teslim mi olacağız?.... Hiçbir vatandaş sorgusuz sualsiz hayat boyu hapsedilmekten emin değil... yönetimin herhangi bir kimseyi, herhangi bir zamanda sürgün etme yetkileri sınırsız... Yönetimin kanunu ihlal etme suçu işleme diye bir derdi yok, herhangi bir büroda alınmış bir karar kâfi...") dedikleri rağmen Shapira israil başsavcısı, Joseph Adalet bakanı olduğunda karşı çıktıkları aynı kanunları Araplara karşı uygulayacaktır. Çünkü 1948’den beri israil’de olağanüstü hal hiç kaldırılmamıştır. Ezcümle İsrail’in kurulması herzl’in milliyetçi hezeyanları ile başlamış. Bu uğurda yahudilerin bütün değerlerini hiçe saymak pahasına geri adım atmamış, gerekirse antiseministlerle işbirliği yapmak uğruna yahudi kavmini toplamaya çalışmıştır. Kurulan devlet ise anladığım kadarıyla ABD fonlarıyla ayakta kalmakta ortadoğu'yu ur gibi ABD’nin üssü (#208064652 ) niyetine karıştırmaktadır. Avrupa’nın destek vermesi her durumda yahudilerden kurtulmaktır. Birçok dönemde kralların himayesinde yaşayan yahudiler krallar tarafından zapt edebilmek amacıyla hor görülmüş, daima baştan atılması gereken bir dert olarak görüldüklerinden ülkelerinden gitmesi için her desteği vermekten çekinmemişlerdir. İsrail’in kendi içinde yaşadığı çatışmalar siyasi ve dini siyonizm zıt olması proje devlet olarak görülmesi, kendi kaynaklarınca asıl büyük devletlerinin kurulmasına engel olduğu için yıkılması an meselesi olduğu görüşü hakimdir. Kadir Mısıroğlu Hoca’nın deyimiyle 2025’i bekleyelim. Rabbim bizlere de yıkıldığını görmeyi nasip etsin. amin. ABD fonlarına dair; #207619388 #208063808 #208064374 #207975926 “Sakın zâlimlerin yaptığından Allah’ı gafil sanma! O, sadece onları, gözlerin dehşetten donup kalacağı, bir noktaya dikilip bakacağı bir güne erteliyor” [İbrahim sûresi (14), 42].
İsrail Sorunu
İsrail SorunuRoger Garaudy · Timaş Yayınları · 2019141 okunma
·
335 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.