Her gelen yıl yanında yeni umutları, planları, dilekleri beraberinde getirir. Her yılın bir öncekinden daha güzel olmasını bekleriz. Bizi tatmin etmesini, mental olarak dayanak noktalarımızın çoğalmasını umarız. Özellikle her şeye fiyat biçilen bu zaman diliminde ihtiyacımız vardır buna. Daha kötü olmaz derken, yeni yılın daha ikinci ayında on ilimizi vuran depremle binlerce vatandaşımızın öldüğü, bir yerden muhakkak bağlantımızın olduğu insanların zor zamanlar geçirdiğini bilmek, göğsümüzdeki acıyı gözyaşlarımızla hafifletmeye çalışsak bile en ufak şeyde kıyıya vuran dalgalar misali boğazımızda korkunç bir tat bırakan bu hissi nasıl atlatırız bilmiyorum sevgili okur. Hepimizin içsel hesaplaşma yaşadığımız şu günlerde size Zweing’in üç menkıbeden oluşan ‘Rahel Tanrı’yla Hesaplaşıyor’ adlı eserinden bahsetmek istiyorum. Bu kısa eserinde ikisi Eski Ahit’ten biri de Hint destanından olan hikayelerin kendine göre yorumlamasıdır. İlk hikaye kitaba da adını verendir. İnsanların Tanrı’yı unutması, onu sinirlendirmesinin ardından, Tanrı’nı gazabını sesi ile kıyamete kadar uyuyacak olan ölüler bile uyanmıştır, peygamberler çaresizdir. Bu sırada Rahel’in Tanrı’nın huzurundaki monoloğuna ve cevap alamayacağını bilmesine rağmen içtenlikle sorduğu sorulara şahit oluruz. İkinci hikayede büyük tufan sonrası Nuh peygamberin kara parçası araması için salıverdiği üçüncü güvercinden bahsetmektedir. Güvercin karayı bulur ancak kendini ormanın yeşiline o kadar kaptırır ki geri dönmeyi unutur. Uzun yıllar orada yaşayan güvercin yaşamın sesine uzaktan şahit olur. Bir gün tekrar havalandığında dünyadaki savaşı ve acıları görür tekrar konacak yer arar ama yoktur böyle bir yer. Barış güvercini de dediğimiz bu güvercin bugün hala uçmaya devam etmektedir ve konacak yer aramaktadır. Son hikayede kralı için savaşan ve güçlü bir savaşçı olan Virata, asileri öldürürken asilerin arasında olan kendi kardeşini de öldürünce yaptıklarını sorgulamaya başlar asla huzuru bulamaz. Kardeşinin bakışları aklından çıkmamaktadır. Savaşmayı bıraktıktan sonra hakim olarak atanır ancak orada da bir suçlunun gözlerinde kardeşinin bakışını görünce bunu da bırakır ve tamamıyla inzivaya çekilir ancak burada da onu uzaktan görüp taklit eden bazı insanların ocaklarının söndüğünü ailelerinin zor duruma düştüğünü öğrenir. İnsanların işine karışmasa bile onları dolaylı yoldan etkilediğini fark ettiğinde en sonunda kralın köpeklerinin bakıcılığını üstlenir. İnsanlar artık iyice yaşlanmış olan bu adamı görmezden geldiğinde ise asıl huzura kavuşmaya başlar. Bu üç menkıbe uç noktada örneklerdir sevgili okur, ancak gün gelir herhangi bir konuda bizi bizden iyi savunan biri çıkar karşımıza, asla gelmez dediğimiz barış ve umudun simgesi olan güvercinin kanat seslerini duyma şansımız olur belki de. Bu hayatta bir şeyler yapmanın da yapmamanın birilerini etkilediği gibi bir gerçek var sevgili okur. Dolaylı ya da direkt olarak etkilediğimiz şeyler illaki karşımıza çıkacaktır. Buna hazırlıklı da olabiliriz veya hiç beklemediğimiz anda da olabilir. Bunlar iyi şeyler de olabilir, kötü de. Bazılarımızın alma verme dengesi, bazılarımızın da ilahi adalet dediğimiz şey de böyle bir şey değil mi zaten? Sevgili okur, umarım iyisindir. Doğal veya beşeri herhangi bir felaketin başına gelmemesini, seni hiç tanımayacak olmasam da her yeni günün bir öncekinden daha güzel geçmesini dilerim. -Vaveyla meyusokur.wordpress.com/2023/02/26/rahe...

Rahel Tanrı’yla HesaplaşıyorStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119.6k okunma

33 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meyus Okur