Fantastik beklentileriyle başladığım bir kitaptı; her kadının hayatında yaşadığı güçlüklerin anlatıldığı, çok fazla empati kurarak bitirdiğim bir kitap oldu. Kim Jiyeong, ailesinin erkek beklediği bir kız çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Ondan önce doğan ablasıyla birlikte, erkek egemen bir ortamın zorluklarını kendi evinde deneyimlemeye başlamıştır. Küçük erkek kardeşinin evde el üstünde tutulmasıyla, gelecekteki hayatının küçük bir fragmanını görmüştür asında. Lisedeyken az daha tacize uğramış, üniversitede erkek kulüp arkadaşları tarafından güçsüz görülmüş, iş hayatına atılmakta zorlanmıştır. Çünkü kadınlar hemen hemen hayatın her alanında ikinci planda tutuluyordur. Çocuğu olduğunda hayatının kocasına kıyasla daha fazla değiştiğini ve çok fazla şey kaybettiğini anlamıştır.
Kim Jiyeong aslında her kadındır. Erkek kardeşinin tabağına daha fazla yemek konurken ablasıyla ev işi yapandır. İş yeri tuvaletinde erkeklerin gizlice kaydettiğidir. Çocuk doğurup vücudu güçsüz düştükten sonra bile evine bakmaya devam etmekte olandır.
Kim Jiyeong en sonunda aklını kaybedendir. Kim Jiyeong kimdir? Aslında Kim Jiyeong tam da içimizdedir.