Gönderi

On İkiye Bir Var Öyküsü, Entropi ve Zaman Oku Haldun Taner'in ve Türk Edebiyatı'nın ilginç öykülerinden 12'ye 1 var zaman mefhumunun insan ve fizik açısından önemini anlamak için güzel bir çağrışım kaynağıdır. Öykümüzün kahramanı 9 yaşından itibaren zamanı tahmin etmeye başlar. Kendisi de dahil çevresindekiler bunun bir tesadüf olduğunu söyler ancak karakterimiz büyüdükçe bu yeteneği de gelişmektedir. Önceleri saat ve dakikayı tahmin ederken artık saniyeleri de tahmin etmektedir. Hatta doğru ifade tahmin değil, bilmektir. Gittiği ruh doktorunun tezi: normal üstü bir duyma hassası olduğu için şuuraltı pandülün temposunu adeta bir plak zaptedip kendisine sindirmiş ve temposunu duymadan dahi idame ettirdiğidir. "Süjede aşırı derecede gelişmiş bir samia ve altıncı his derecesinde bir zaman hafızası..." Tüm bu incelemeleri duyan ve içinde bir yerlerde tepmosunu hisseden karakterimiz yavaş yavaş delirdiğini düşünmeye başlamıştır. Doktorları korkacak bir şeyin olmadığını zamanı umursamamasını unutmasını söyler ancak burada es geçilen husus zamanı bilmek sadece zamanı bilmek demekten oluşmaz. Durmak bilmeyen bir tempoyla beraber yaşamak anlamına gelmektedir. Pandülün temposuna uyan her şeye hayran olurken uymayan her şeyden nefret eder. Saatin bu kadar farkında olmak şüphesiz zamanın akışının da ayırdına ermeyi sağlar. Zaman geçer ve biz zamanı geçerken değil geçtikten sonra hissederiz. Eğer anı yakalarsak acı sürprizleri de kaldırabiliriz diye düşünmeye başlar. "Descartes batı rasyonalizminin ve bilimsel metodolojinin kurucusudur denilebilir. “Cogito, ergo sum” Türkçesi: “Düşünüyorum öyleyse varım” felsefi tümcesinde özne düşündüğünü anladığında kendinde bulunmakta fakat bu sözde öznenin var olduğu yer bağlamında bir devamlılık mevcut. Fakat Lacan, düşündüğüm an ile düşündüğümü anladığım, fark ettiğim an arasında bir farkın olduğunu ifade etmiştir. Ben konuşurken neyi konuştuğumu fark ederim fakat bu hep devam etmez ve de ben çoğu zaman kendimden kaçarım şekline ifade etmiştir. Anlattığı ve neyi konuştuğunu fark etmeyi kaçırdığı andaki yerinde bilinçdışı olduğunu ifade eder. Bu bağlamda öznenin eminliği aslında bir eminliğin olmayışına dair bir eminlik olarak ifade edilebilir." Zamanı durduramıyoruz en azından geçişini hissedeyim diyerek evini saatlerle donatır. Saatlerin tıkırtıları eşliğinde zamanı algılamaya çalışır ancak beklemediği bir şey meydana gelir: zamanı daha fazla algılamaya/ hissetmeye çalışırken aniden saatlerin sesini duymaz ve duymadığı tek şey bu da değildir. Artık içindeki tempo durmuştur kendi temposunu da duymaz. Ya artık ölmüştür ya da ilk defa doğru zamanı göstermiştir. Entropi ve Zaman Oku Zamanın bir yönünün olmasının nedeni evrenin tersinmez süreçlerle dolu olmasıdır. Tersinmez süreçlerin altında entropi yatar. Entropi her zaman doğru olmasa da düzensizliğin ölçüsü olarak açıklanabilir. Entropinin artmak ya da sabit kalmak konusunda inatçı bir eğilimi vardır. Bu eğilimin sebebi ise tuhaf şekilde basittir: entropinin artması yani düzensizliğin artması azalmasından olasılık olarak daha yüksektir. (Düzensizliğin yolları düzenliliğin yollarından daha fazladır.) Büyük patlama bizi zamanda yönlendirir. Evrende özel bir yer yoktur ancak özel bir zaman vardır o da büyük patlamadır. Zaman oku büyük patlamadan şimdiye doğrudur. Zaman oku sayesinde geleceği değil geçmişi anımsarız, nedenler hep sonuçlardan önce gelir çünkü sonuçlar entropiyi arttırır geçmiş ise düşük entopilidir. Özgür iradeye inanmamız da zaman oku sayesindedir. Geçmiş kapalıyken gelecek açıktır yani seçimlerimiz... "Zamanı ölçmenin anahtarı, eş zamanlı tekrarlamadır: geniş bir süreçler yelpazesi arka arkaya olagelir ve bir sürecin,başka bir süreç özgün durumuna dönene kadar kaç kez kendi kendini tekrarladığı,güvenilir bir şekilde öngörülebilir." Kuvars saatlerin güvenilir olmasının nedeni, kuvars kristallerin aşırı güvenilir titreşimlere sahip olmasıdır; çevre koşulları değişse bile dünyanın her dönüşünde kristal aynı sayıda titreşecektir. İyi bir saat öngörülebilir olandır bir salınımın oranı başka bir salınımın oranına eşitse her şey yolundadır. Laplace’ın şeytanının, sadece zamanı tersine çevirmekten daha karmaşık olsa bile becerebilecek olduğu, geçmişi şimdiye bakarak yeniden kurma becerisidir yani tersinirliği sağlayan şimdiye bakarak yeniden kurma becerisi. Tersinirliği sağlayan anahtar kavram bilginin korunumudur. Zaman tersinmesinin yalnızca her durumu zamanda ters sırayla oynatıp bir sistemin evrimini tersini çevirmekten ibaret değildir, aynı zamanda her zamandaki durumlara bir tür dönüşüm uygulanmasını da gerektirir. Bir fiziksel sürecin tersinmez olduğunu söylerken anlatmak istenilen, hazırdaki durum üzerine bilgimizden hareketle geçmişi oluşturamayacağımızdır. Evrim tersinmezdir. Gerçek yaşamda görünür bilgi kaybı olur. "Tanrı Lut'a boşuna dememişti ya, 'geriye bakmayacaksın' diye."
·
527 görüntüleme
solucanlı yumurta okurunun profil resmi
Yine çok güzel yazmışsınız, elinize sağlık. Ben de zamanla (ve dillerle) alakalı her konuşmada veya yazıda ısrarla yaptığım gibi en sevdiğim filmi ömermeye geldim. Olur da izlemediyseniz, lütfen Arrival (Denis Villeneuve) filmini izleyiniz efenim. Zamana, dillere ve daha birçok şeye olan bakış açınızı değiştireceğinden şüphe duymadığım bir yapım.
K E R E M   ✓ okurunun profil resmi
çok teşekkür ederim, hemen listeye alıyorum efenim ☕🌟
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.