Gönderi

285 syf.
·
Puan vermedi
İyi akşamlar merhaba güzel insanlar yine güzel bir eserin daha sonuna gelmiş bulunmaktayım. Uzun oldu ama en sonunda bitirdim. Türk devlet felsefesi adından anlaşıldığı gibi devletin yönetim şeklini sorguluyor. Yazarımız eski Türk devletlerini Osmanlı devletini Artısını eksisini bize anlatmış . Söyle söylüyor mesela Ne yazıkki devletimizin analizi yeterince yapılamamıştır. Belki geçmişte buna ihtiyaç duymuyorduk çünkü bir cihan devletimiz tarih sahnesinden çekilirken bir yenisi doğuyordu . Ama bugün devletimizi tanımaya muhtacız ancak onunla mazimize layık bir yere geçebiliriz bu yüce ideale yardımcı olabilecek inancıyla Türk devlet felsefesini yayınlıyoruz. Yazarımız insanın öneminin üstünde duruyor çünkü insanımız düzgün olursa kurulan sistem de sorunsuz yürür ama insan bozuk olunca en güzel sistem olsun çöker diyor bence doğru diyor . İçinden. Çıkarılacak bir sürü dersler var bence okunmalı diye düşünüyorum kitaptan güzel sözlerle İncelememi bitiriyorum. Her milletin devlete bakışı farklıdır . Her şeyin fani olduğuna inanan Türk milleti ise sadece devletini ebed müddet devam edecek bir varlık olarak görürdü . Türk devlet felsefesinin ne olduğuna cevap ararken Türk devletinin doğuşunu tarihteki gelişmesini; Türk milletinin İslamiyeti kabul edişi ile devletinin amacının mahiyetinin, bu amaç ve mahiyete bağlı olarak teşkilatının da değiştiğini bugünkü durumunda nelerin payı olduğunu, geleceğinin de nasıl olabileceğini araştırmak gerekir. Asgari bir nüfusla devlet kurulabilir . Devletin nüfusu astronomik rakamlara da ulaşabilir . Yalnız gelişigüzel bir araya gelmiş insanlardan oluşan bir topluluk devletin nüfus unsurunu meydana getirmez. İnsan unsuru çeşitli sebep ve faktörlerin etkisiyle bir araya gelmiş birbirine bağlı aynı zamanda devlet kurabilecek ve yaşatabilecek olgunluğa erişmiş olmalıdır . Bu da o topluluğun belli değerlere sahip bulunmasıyla mümkündür. Devlet teşkilatı din, töre, coğ yapı hayat tarzı ve benzerleri ile yakından ilgilidir . Türk milleti vatanına sahipken hem korumayı hem de Gökyüzü çadırımız diyerek sınırlarını genişletmeyi amaç edinmiş bu uğurda evlatlarını cömertce harcamıştır . Bağımsızlık fikri ile beraber Türklerin ülke anlayışları gelişmiş, ülkenin devletin esası olduğu düşüncesi Türk milletinde ilk çağlardan beri yerleşmişti. Anayasalar döneminde iktidarın yetkileri ve bu yetkileri sınırları anayasalarda belirtilmiştir . Zaten anayasanın anlamı budur. Son anayasalarda 1961 ve 1982 iktidarın tasarruflarının anayasaya uygunluklarını kontrol için anayasa mahkemeleri kurulmuştur. Tarih sahnesine çıkan ilk Türk devletlerinin en önemli amacı da halka hizmetti. halkın ihtiyaçlarını görmek ülkede yoksul bırakmamak devletin göreviydi . Bunun için daha tarihin ilk çağlarından devlet baba deyimi doğdu. Bey insanlara faydalı ve cömert olmalı, dünya halkına ondan tokluk gelmelidir. İnsanın öneminden dolayı cemiyette düşünülmeyen hiç olmadığı gibi hayvanlar bile unutulmamıştı. Gelir öylesine adil dağılmış olmalı ki zekât verecek kimse bulunamaz dı. Hiç bir devlet sistemi iyi veya kötü değildir.Devlet sistemleri iyi veya kötü olsaydı, bazı sistemler ebediyen yaşarlar, bazıları yaşamak imkanı bulamazlardı. Halbuki değişik sistemdeki devletler hayat hakkı bulmuşlardır. Aynı sistem değişik toplumlarda aynı sonucu da vermez. Devlet teaorik olarak en ideal şekilde düzenlense de devletin çarklarını işletecek kadro mevcut değilse düzenlemeler kâğıt üstünde kalır. Her millet gibi Türk milleti de vicdanında yerini bulan devlette yaşamaktan mutluluk duyar. Keyifli okumalar dilerim herkese!
Türk Devlet Felsefesi
Türk Devlet FelsefesiMehmed Niyazi · Ötüken Neşriyat · 2018134 okunma
·
108 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.