Canan, arkadaşlarının deyimiyle Ressam Kız, güzel sanatları bitirip iş bulmuş gibi yaparak, anne babasından ayrılıp yola koyulur. Nereye gittiğini bilmeden bir otobüse biner. Edremit’te indiren otobüs gittiğinde otogarda yalnızlığıyla başbaşa kalır. Merkeze gitmek isterken Akçay’a kadar gelir. Ulviye teyze ve kızı Aygül evlerini açarlar. Onlar tarlada çalışırken resimlerini yaparak vakit geçirir Ressam Kız. O sırada Nazım’ı görür. Herkes ona köyün delisi der ama o ölümsüzlüğü arayan Nazım’ın deli olmadığına inanır. Sonra kelebekleri yakalayan bu adamın yanında kalmaya başlar. Kelebeklerini gösterir, ölümsüzlük deneyini anlatır. Onun yanında kaldığı zamanda güzel vakit geçirirler. Ama Canan gitme vaktinin geldiğini anlamıştır.
Hayalle gerçeğin, delilikle dahiliğin, ölümsüzlüğün, düşlerin, rüyanın birbirine karıştığı romanda masalsı bir hava mevcut. Ressam kız yalnızlığını, ölümsüzlüğü, kendini sorgularken, onun yolculuğunda biz de ona eşlik ediyoruz. Son sayfalara geldiğimizde ise, bizi bir süpriz bekliyor. Çok farklı bir son ve sonunda da bir şiir bizi karşılıyor. “Tanrıyla Fısıldaşma, yazar 
Özgür Doğan ın ilk romanlarından. En az sonraki eserleri kadar, son derece başarılı ve içine çeken bir anlatımı var kitabın. Halihazırda çok başarılı ve çok etkileyici bir kalem; Özgür Doğan. Naif kişiliğiyle de iyiki tanımışım dediğim yazarlardan biri. Umarım nice nice kitaplarında buluşuruz. Sanat yaşamında sonsuz başarılar dilerim. Sevgiyle..
#TanrıylaFısıldaşma
^
^
#alıntı
Bazen düşünmek daha fazla yoruyor insanı.
^
Hayat tesadüflerle daha anlamlıdır.
^
^
Özgür Doğan #sevgilikatilim #edebiyat #çünküdeccalinsanoğlununtakendiydi #bloghemsire #bookstagram #kitap
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.