Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

244 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
Bir karakter düşünün ev özlemini, aile özlemini bastırabilmek için gizlice hiç tanımadığı insanların evlerine giren… "Bazı evler kokusu, sıcaklığı ve yumuşak koltuklarıyla kucaklayarak, eski bir tanıdık gibi sarıp sarmalamaz miydi? Binaların da ruhları vardı ve insanlar gibi nefes alır yaşardı." diyor Lale’miz. Ne kadar doğru bir cümle değil mi? İnsan Lale’nin çerçevesinden baktığında, bakabildiğinde daha farklı görüyor dünyayı. “Deşmeye gerek yoktu, her sorun yolunu bulur, varacağı yere ulaşınca yakandan düşer giderdi. Olacak olanın karşısında dağ olsa yıkılır, olmayacak olan, kralın fermanı da olsa geri dönerdi. Bunu iyi bilirdi. Çare aramaz, soru sormazdı. Çare, çaresizliğin içindeydi, bakan görürdü, soran degil..” O kadar kalp kırıcı bir alıntı ki okuduğumda kitabı kapatıp düşündüm. Hayattan ve kendinden vazgeçiş isyanı gibiydi. Lale’yi düşündüm, Lale’nin yerine kendimi koyup birazda kendimi düşündüm ve daha da üzüldüm… Kitap çok derin hüzünlere gebe, okuyucu bunu sayfaları çevirdikçe daha net anlıyor. Ayrıca ruhu dinlendirici bir etkiyede sahip. Benim için kendimi dinlendirdiğim, nefeslendirdiğim ve karakterleriyle bol bol empati yaptığım bir kitaptı. Lale, Kaya, Cemal, Esme, Gülümser hanım, Bulut ve daha bir sürü karakterin hayat hikayelerine konuk oluyoruz. Ve tabii ki hepsinin hayatlarının en az bir noktası okuyucuyu sorgulamaya itiyor. Çünkü tüm karakterler hayatın içinden, bizden gibi. Köşe başında karşılaşabileceğim öğrenci Lale ya da karşı komşum olan Lale teyzem gibi… Lütfen bir şans verip kitabı okuyun ve tüm karakterlerin hayatlarına konuk olun. Çünkü bir şey kaybetmeyip, bir çok bakış açısı ve yeni aydınlıklar kazandığınız bir okuma gerçekleştirmiş olacaksınız…
Et Duvar Ter Sıva
Et Duvar Ter SıvaDeniz Toprakkaya · Perseus Yayınevi · 202320 okunma
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.