bilican canbilican-''Fanatik ve radikal çevrecilik..''-31.5.23
#kydma1
Fanatik ve radikal çevrecilik, insan-doğa ilişkisini yorumlarken, bu ilişkiyi manipülatif bir amaçla, insan merkezli-doğa merkezli şeklinde ikiye ayırır.
Oysa doğayı algılayan, anlayan, yorumlayan, doğayla ilişkiye girerek, doğayı değiştirip dönüştüren, üst akıl, üst bilinç, üst zeka, üst beyin sadece insandır. Bu yetileriyle bile doğayı kendi nesnesi kılan biricik özne ve merkez yine insandır.
Bu gücü insana sağlayan fiziksel gücü değildir. Onun evreni anlamaya çalışan, yorumlayan, algılayan, araştıran, merak eden, soran soruşturan üst zihnidir. İnsanı doğaya özne kılan, doğayı nesnelleştiren akıl ve zeka gücüdür.
Doğa, bilinçli ya da rasyonel değildir, o bize ancak eylemlerimiz için bir çerçeve oluşturabilir, kural koyucu ve yönlendirici olamaz..
Önceliğin insanlık, insan yaşamının gelişmesi ve ardından çevre, ekoloji açısından olması gerektiğidir..
Çevre, daha az üretip tüketerek değil, teknoloji (örneğin karbon yakalama teknolojileri veya deniz suyunu damıtmak için tuzdan arındırma teknolojileri) aracılığıyla korunabilir.
Türümüz, etrafı vahşi hayvanlarla sarılı bir hayattan, avlandığı hayvanlara bağımlıktan, doğanın kör gücünden, tarım ve toprak köleliğinden bilgi stokuyla kurtulmuştur.
Çünkü bilgi, her tür gücün ve egemenliğin aracıdır. Evrenin, dünyanın ve doğanın bilgisi olmasaydı, insan türü ormanda elinde mızrağıyla av peşinde bile koşamayacak, bu gezegenden silinip yok olacaktı.
Doğada her şey mümkündür.. Nitekim insanlık tarihinde milyonlarca, milyarlarca insan doğanın bu beklenmedik kıyımlarıyla yok olmuştur.
Ancak insanın doğayla savaşında kazandığı akıl, bilgi ve zekası sayesinde doğanın kaotik olaylarına, doğal felaketlere karşı eskisinden daha güçlü hale gelmiştir..
Doğa kendine boyun eğene her tür zulmü reva görür. Doğa güçlü ol mesajını verir. Bu da doğayı ve doğal kaynakları kullanmakla, doğayı değiştirip dönüştürmekle, doğanın nimetlerinden yararlanmakla olur.
Doğayı değiştirip dönüştürmeden yaşamak sadece hayvanlara özgü bir tutumdur. Hayvanlar, doğanın kendilerine çizdiği sınırlar içinde doğayla uyumlu ve uysal yaşarlar.
İnsan ise, doğada tek başına yaşayacak hiç bir fiziki-biyolojik donanımı yoktur. Bu nedenle toplum olmak, iş birliği ve iş bölümü yapmak ve bilim, teknoloji ve uygarlık yaratmak zorundadır.. İnsan, hayvan gibi yaşayamaz, hayatta kalamaz..
Bu acı gerçekler ışığında yaşanan tüm doğal yıkımların yarattığı acıları paylaşmak da insani bir tutumdur.
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.