42 dile çevrilen uluslararası çok satanlar listesinde yer alan hatta 2020 de Goodreads yılın en iyi ödülü almış Gece yarısı kütüphanesi oldukça popüler bir eser olduğu için ben de merakıma yenilip okumak istedim.
Kitap aslında okurlarına şunu sorgulatmayı amaçlamış: başka tercihler yapsaydınız nasıl hayatınız olduğunu düşündünüz mü?
Yaptığımız her hareket, her seçim bizi farklı bir yola götürür ve o yoldan da farklı seçimlere yeni yollar türer. Ve bu seçimlerde bizim hayatımızı şekillendirmiş olur.
İçeriğine gelecek olursam
Baş karakterimiz Nora Seed, başına gelen aksilikler art arda sıralamaya başlayınca kendisini bir anda yaşamla ölüm arasındaki o kütüphanede bulur. Bu kütüphanede sonsuz sayıda kitap, her kitap da eğer Nora farklı bir seçim yapsaydı nasıl bir yaşam olacağını gösteren hayatlar.
Fakat kendi kök yaşamı dışında olan hayatlarda başarılı olsa dahi bu hayatlar Nora'yı memnun etmez. kendini başka birinin hayatının yerine geçmiş gibi hisseder ve aradığı hayatı kitaplarda bulamaz.
Herkesin hayatındaki kimi kararları sorguladıkları, keşke farklı davransaydım dediği pişmanlıklar yaşadığı yüzlerce deneyimi vardır kuşkusuz. Hayatında belli yanlarıyla ya da tümüyle memnun olmayan insanlar için paralel evrende yaşayan farklı hayatlara gidebilmek, istediğinde karar kılabilmek.
Yazar hayata anlamını sorgulamamızı kendimize dersler çıkartabilmemiz için altı çizilecek öyle güzel cümleler kurmuş ki!
"Keşke" leri " İyi ki"lere dönüştürdüğümüzde hayatımızdaki en büyük değişikliği yapıyoruz aslında. Hayatımıza umutla bakıyoruz, anı yaşıyoruz ve en önemlisi kendimizi kazanıyoruz.
Kitaplarla kalın.