Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Tarifi var mıdır, huzura giden yolun? Tarifi var mıdır, huzurla biten sonun?
Size kitabı şöyle bir özetleyeyim: Hayatında her isteğini elde etmiş, istediği her şeye sahip olan Metin şükürsüz, kendini beğenmişin tekidir. Günün birinde bir dilenci ile karşılaşır. Dilenciye küçümseyen bakışlarla, hakaret edercesine bakar. Dilencinin dilencilik yapmasının sebebi bir işte çalışırken kaza geçirip sağlık sorunlarından dolayı çalışamayacak hale gelmesidir. Dilenci tekrardan bir işe girer lakin o işinden de çıkarılır. Kendini çaresiz hissedip, utana çekine dilencilik yapmaya macbur kalır. Ve dilencilik yaptığı günlerden birinde Metin ile karşılaşır. Metin'in o bakışlarından sonra ona şu cümlelerle ömürlük ders verir: "Sen zavallı insan! Mutlu ve de huzurlu musun ve hatta yaşıyor musun?" (...) "Her şeye sahip olduğunu dolayısıyla da değerli olduğunu sanıyorsun, benimse hiçbir şeyi olmayan bir hiç olduğumu düşünmeye de hakkının olduğunu sanıyorsun ama asıl sen bir hiçsin! Sahip olduklarının hepsi sahte, etrafındakilerin de birer sahtekâr olduğunu göremeyecek kadar da körsün! " Dilencinin bu sözlerinden sonra Metin tefekküre dalar... Ve hastanede garip bir adamla karşılaşır o garip adam etrafındakilerin ne kadar sahte olduğunu anlamak için etrafındaki insanlara kendince bir oyun oynar. Kendi evini yakar, kendi bedenini yanık olarak gösterir ve yüzünü sargıya aldırır.. Garip adam ziyaretine gelen eş, dost akrabayı kendi arasında konuşurken dinler ve hepsi onun olan mirasını sahiplenmek için burada olduklarını işitir.. Metin'e de birlikte sohbet ettiği garip adam yaptıklarını anlatır.. Gün içinde bunlara şahit olan Metin eve gider ve düşünür. Şanını şöhretini herkesin bildiği Metin etrafındaki insanlara bir oyun oynamaya karar verir. Metin'in planlayıp yaşadığı oyun şudur: Metin; trafik kazası geçirir, 15 gün yoğun bakımda kalır ve artık yürüyemeyeceğini tekerlekli sandalyeye mahkum kalacağını etrafındaki herkese duyurur. Gün geçtikçe rahatsızlığından dolayı şirketi batmaya başlar, eş dost, akrabadan borç para ister fakat kimse para vermeye yanaşmaz. Çocukluk arkadaşı olan, kadim dostum diye gösterdiği Davut'tan da borç para ister ama dostu sandığı Davut'ta onu reddeder.. Eşinin bu zor zamanlarında Metin'e destek olması gerekirken tam tersine artık ona eskisi gibi davranmaz ondan uzaklaşmaya başlar, Metin'i en yakın arkadaşı Davut ile aldatır. Bu zor zamanlarda Metin'in bu haline üzülen, ağlayan, kendini hırpalayan yalnızca annesidir.. Metin bu oyunu oynamadan önce şanını, şöhretini, parasını, malını, mülkünü yalnızca kendi çabası ile kazandığını sanır. Bu oyunu oynadıktan sonra ise şükürsüz biri olduğunun farkına varıp, Allah'tan af diler. Kitap çok güzel, beğendim ama keşke biraz daha uzun olsaydı. Her yaştan insanın okuyabileceği bir kitap. İbretlik bir hikâye anlatıyor. Okunmaya değer bir kitap.. Okumanızı tavsiye ediyorum. Kitabın yazarı
Erdal Fidan
Erdal Fidan
'a teşekkür ediyorum, emeğinize, kaleminize sağlık. Başarılarınızın devamını diliyorum. Emeğinizin karşılığını almanız dileğiyle. Kitapla kalın..
Erdal Fidan
Erdal Fidan
Münkesir
Münkesir
Münkesir
MünkesirErdal Fidan · İkinci Adam Yayınları · 202338 okunma
·
710 görüntüleme
Erdal Fidan okurunun profil resmi
Değerli görüşlerinizi belirttiğiniz çok teşekkür ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.