Gönderi

Vicdan
TANRI YÜREĞE ÖĞRETİR VE ONU TEMİZLER Dünyada yaşayanlar onu kirletti. Çünkü Tanrı'nın yasalarını çiğnediler, Kurallarını ayaklar altına aldılar, Ebedi antlaşmayı bozdular. (Yeşaya 24:5) Vicdan, kendimizi ahlaken yargılayarak tutumlarımızı, eylemlerimizi, tepkilerimizi, düşüncelerimizi ve planlarımızı onaylayan ya da onaylamayan ve eğer onaylamıyorsa bu yüzden acı çekmemiz gerektiğini söyleyen yüreklerimizde gömülü olan güçtür. Vicdanın içinde iki öğe vardır: a) Belirli şeylerin doğru ve yanlış olduğuna dair bir farkındalık b) Belirli durumlara yasaları ve kuralları uygulama yeteneği. Vicdan, yüreğimizin diğer güçlerinden farklı olarak eşsizdir; çoğu kez vicdanlarımızdan sessiz kalmasını istediğimizde, konuştuğunda ve işitmeyi tercih etmeyeceğimiz şeyler söylediğinde bizden bağımsız bir kişi olduğu duygusuna kapılırız. Vicdanımızın sesine kulak verip vermeyeceğimizi seçebiliriz. Ancak konuşup konuşmayacağına biz karar veremeyiz; deneyimlerimize göre o kendi başına karar verir. Bildiğimiz en yüksek standarda göre bizi yargılamaktaki ısrarı yüzünden, ona Tanrı'nın ruhtaki sesi deriz ve bir bakıma öyledir. Pavlus, Tanrı'nın yasasındaki bazı gereklilikleri her insanın yüreğine yazdığını açıklar. "Kutsal Yasa'dan yoksun uluslar Yasa'nın gereklerini kendiliklerinden yaptıkça, Yasa'dan habersiz olsalar bile kendi yasalarını koymuş olurlar. Böylelikle Kutsal Yasa'nın gerektirdiklerinin yüreklerinde yazılı olduğunu gösterirler. Vicdanları buna tanıklık eder. Düşünceleriyse onları ya suçlar ya da savunur." (Romalılar 2:14-15) Ve deneyimimiz bunu doğrular. Not: Kutsal Yazılar'da "yürek" çoğu kez "vicdan" ile eş anlamlıdır: "Davut kalkıp Saul'un cüppesinin eteğinden gizlice bir parça kesti. Ama sonradan Saul'un eteğinden bir parça kestiği için kendini suçlu buldu." (1.Samuel 24:5) Davut'un "kendini suçlu buldu" ifadesi özgün dilde "Davut'un vicdanı sızladı" şeklindedir ve başka örnekler vardır. Ama vicdan bizleri yanlış bilgilendirebilir. Kötülüğü iyilik olarak görecek biçimde koşullanabilir ya da tekrar eden günahlarla katılaşabilir veya körelebilir. "Ruh açıkça diyor ki, son zamanlarda bazıları yalancıların ikiyüzlülüğü nedeniyle aldatıcı ruhlara ve cinlerin öğretilerine kulak vererek imandan dönecek. Vicdanları adeta kızgın bir demirle dağlanmış bu yalancılar evlenmeyi yasaklayacak, iman edip gerçeği bilenlerin şükranla yemesi için Tanrı'nın yarattığı yiyeceklerden çekinmek gerektiğini buyuracaklar." (1.Timoteos 4:2) Bu gibi durumlarda vicdan, Tanrı'nın sesi olmaktan uzaktır. Vicdanın belli başlı yargıları ancak Tanrı'nın Kutsal Yazılar'daki gerçeği ve yasalarıyla uyumlu olduğu zaman Tanrı'nın sesi olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle vicdanlar, Kutsal Yazılar'a uygun yargılamaları için eğitilmelidirler. Bireylerin vicdanları büyük olasılıkla ailevi ya da toplumsal standartları ya da bunların eksikliğini yansıtır. Hakimler Kitabı, "herkesin dilediğini yaptığı" bir dönemde yapılan dehşet verici öyküleri anlatır. "O dönemde İsrail'de kral yoktu. Herkes kendince doğru olanı yapıyordu." (Hakimler 17:6- 21:25) Batıl inançlar ya da vicdani tereddütler, bir kimseyi Kutsal Yazılar'ın günah olmadığını ilan ettiği bir eylemin günah olarak görmesine yol açabilir; ama böyle "zayıf" bir vicdanın günah olduğunu düşündüğü bir şeyi yapması günah olacaktır ve bu yüzden "zayıf" kişiler asla vicdan rahatlığıyla yapamayacakları bir şeyi yapmaya zorlanmamalıdırlar. "İmanı zayıf olanı aranıza kabul edin, ama tartışmalı konulara girmeyin. Biri her şeyi yiyebileceğine inanır; imanı zayıf olansa yalnız sebze yer." (Romalılar 14:1-2) "Ne var ki, herkes bu bilgiye sahip değildir. Hâlâ putperest alışkanlıklarının etkisinde kalan bazıları, yedikleri etin puta sunulduğunu düşünüyorlar. Vicdanları zayıf olduğu için lekeleniyor." (1. Korintliler 8:7) "Bu şekilde kardeşlere karşı günah işleyip onların zayıf vicdanlarını yaralayarak Mesih'e karşı günah işlemiş olursunuz." (1. Korintliler 8:12) Yeni Antlaşma'daki (İncil) ideal hedef "iyi" ve "temiz" bir vicdana sahip olmaktır. Ama bunun için, vicdanlarımız öncelikle Mesih'in kanıyla "temizlenmelidir"; Mesih, kurbanımız olarak kendisini çarmıhta sunduğunda bütün günahlarımızın cezasını üstlendiği için, bunların artık Tanrı'yla paydaşlığımıza bir engel teşkil etmediklerini görmeliyiz. Not: Çünkü kişinin amacı doğruluktur ve günahtan kaçınılmalıdır: "Bu nedenle ben gerek Tanrı, gerek insanlar önünde vicdanımı temiz tutmaya her zaman özen gösteriyorum." (Elçilerin İşleri 24:16) "Bu buyruğun amacı, pak yürekten, temiz vicdandan, içten imandan doğan sevgiyi uyandırmaktır." (1.Timoteos 1:5) "İmana ve temiz vicdana sarıl. Bazıları temiz vicdanı bir yana iterek iman konusunda battılar." (1.Timoteos 1:19) "Bizim için dua edin. Vicdanımızı temiz tuttuğumuza, her bakımdan olumlu bir yaşam sürmek istediğimize eminiz." (İbraniler 13:18) "Yalnız bunu yumuşak huyla, saygıyla yapın. Vicdanınızı temiz tutun. Öyle ki, Mesih'e ait olarak sürdürdüğünüz olumlu yaşamı kınayanlar size ettikleri iftiradan utansınlar." (1.Petrus 3:16) "Öyleyse sonsuz Ruh aracılığıyla kendini lekesiz olarak Tanrı'ya sunmuş olan Mesih'in kanının, diri Tanrı'ya kulluk edebilmemiz için vicdanımızı ölü işlerden temizleyeceği ne kadar daha kesindir!" (İbraniler 9:14)
Sayfa 118 - VIA CHRISTUS YAYINLARIKitabı okudu
·
59 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.