Gönderi

198 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Emil Michel Cioranın çürümənin kitabı'ndan sonra oxuduğum ikinci kitabıdır. Bezmədən oxuduğum və sevdiyim yazar oldu . Kitab fəlsəfi - düşüncə movzusundadir. Kitabda ölüm gerçəyini inkar etmədən varolmanın sancısından və yalnız ölümün gerçək olduğunu bu cümlələrdə aydın bilmək olur: Yaşam hiçbir şey; ölüm her şey. " Olmaq" və "bilmək" arasında qalan yazar olmağı seçir . Cioran gənc yaşlarindan sorgulamağa başlayır: Ansızın kendimi yalnız bulmuştum... Çocukluğumun o öğleden sonrasında, biraz önce önemli bir olayın olduğunu hissetmiştim. Bu ilk uyanışım oldu, bilincimin ilk işareti, habercisiydi. O zamana kadar sadece bir varlıktım. O andan itibaren, varlıktan hem daha azı hem de fazlasıydım. Her ben hafif bir delilik ve aydınlanmayla başlar.- Burada uşaqlığında yalnızlıqdan doğan boşlugu bilincin qivilcimlarini kəşf etdiyinə qədər həyatda sadəcə bir varlıq olduğunu vurğulayır . Mənliyini kəşf etmək bir dəlilik və aydinlanma ilə başlayır . Gecələri yuxusuz qalıb beynini düşüncələrə həps etdiyini hər sətirdə hiss etmək olur : Gecenin köründe hâlâ ayaktayım; hem seçilmiş hem kara vicdanlı olduğumdan emin, odamda dönüp duruyordum. Bu çifte ayrıcalık, geceyi uykusuz geçiren biri için doğal, ama gündüz mantığına tutsak olan biri için, çileden çıkaran ya da anlaşılmaz bir şey. Hər kəsin ən azı bir dəfədə olsun həyatını sorguladigi dönəmlər olub . Cioranın Tanrı haqqında düşüncələridə içimizdə dolmayan o boşluğu xatırladır : Dünya var olsun diye, her şeyde ve her yerde olan Tanrı daralmaya, kendisiyle meskûn olmayan boş bir uzay bırakmaya razı oldu: Dünya işte bu “boşluk” içinde yerini aldı. Onun bize merhametinden ya da keyfinden bahşettiği belirsiz alanı böyle işgal ediyoruz. Biz var olalım diye, kendini sözleşmeyle bağladı, egemenliğini sınırlandırdı. Biz, onun isteyerek küçülmesinin, silinmesinin, kısmi namevcudiyetinin ürünüyüz. Delirdiği sırada, kendini bizim için budadı. Keşke bütünlüğünü koruyacak sağduyusu, sağbeğenisi olsaydı! İster mahalle bakkalının ister filozofun ağzından çıksın, şu varlık sözcüğü görünüşte çok zengin, çok baştan çıkarıcı ve anlam dolu olsa da, gerçekte hiçbir şey anlatmaz bize. Sağduyulu bir kafanın, hangi durumda olursa olsun, bu sözcüğü kullanabilmesi inanılır gibi değil.- varlıq sözünə anlam yükləyən yazar bu sözün gerçəkdə heç bir işə yaramadığını və sağlam düşüncəli birinin bu sözü işlətməsi qeyri mümkün olduğunu deyir. Kitabda keçən söz: psukhe Ruh kavramının Antik Yunan'daki karşılığı ise Psûkhê'dir ve ruh anlamının yanı sıra canlılık, hayat, yaşam soluğu, hayalet, kendilik gibi anlamlara da gelmektedir. Tanrı vardır, yoksa bile. - Tanrı olmasa belə vardır . Doğmuş olmaği sorgulayan yazarın kitabda ilk və son cümlələri : 1)Doğumun sorgulanması özel bir uykusuzluktan kaynaklanır. 2)Doğmamak hiç kuşkusuz olup olabilecek en iyi formüldür. Ama ne yazık ki, kimsenin elinde değil. Hiçbir şey değilim, burası apaçık, ama yıllarca bir şey olmak istediğim için bu isteği boğamadım: Önceden var olduğu için şimdi de var, içimi kemiriyor, egemenliği altına alıyor beni. Onu geçmişe havale etmek de boşuna, direnip hırpalıyor beni: Hiçbir zaman tatmin edilmemiş olduğundan bu istek olduğu gibi kaldı, buyruklarıma uymak istemiyor. İsteğimle ben’im arasında sıkışıp kalmış durumda, elimden ne gelir? İyi ki imanım yok. Olsaydı, sürekli onu yitirme korkusuyla yaşardım: Yararı şöyle dursun, bana zarar vermekten başka bir şey yapmazdı. Bilgeleri okumayacağım artık. Fazlasıyla kötülükleri dokundu bana. Kendimi içgüdülerime bırakmalı, deliliğimin serpilip gelişmesine izin vermeliydim. Tam tersini yaptım, aklın maskesini taktım; bu maske sonunda yüzümün yerini aldı, gerisini de zorbalıkla ele geçirdi. Çalışmadığım için canım biraz fazla sıkıldığında, pekâlâ ölmüş olabileceğimi ve böylece daha da az çalışacağımı düşünüyorum...
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Doğmuş Olmanın Sakıncası ÜstüneEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20192,136 okunma
·
120 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.