Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Andavallık
Bugüne kadar hiç aklımdan geçmeyen bu mesele, beni birdenbire sarmıştı. Yol arkadaşlarım arasında bir küçük anket yapmaya kalktım. Biraz sonra bahis umumileşti... Andavallılara niçin andavallı dendiği hakkında birtakım eğlenceli fıkralar anlatıldı. Fakat anlatılan hikâyeler arasında bir tanesi bana hepsinden ziyade akla yakın göründü: Bir zamanlar Kayseri'den Niğde'ye üç ara yatı ile gidilir ve yol gecelerinden biri Andaval'da geçirilirmiş. Andaval ahalisi hanedan kişilermiş, kasabalarına uğrayan yolcuları iyi karşılarlar ve onlara son derece ikramda bulunurlarmış.Kayserililer, bu vaziyetten istifadeyi düşünmüşler. Bu misafirperver memlekete uğradıkça yolda hastalandıklarını söyleyerek yahut havanın fenalığını bahane ederek günlerce kendilerini besletmeye ve -ekmek elden, su gölden- bir nevi kür yapmaya başlamışlar.Derken bu hileyi Niğdeliler de öğrenmişler. Onlar da Kayseri'ye giderken Andaval'a uğramayı ve uzunca bir zaman oraya postu sermeyi âdet etmişler. Bir gün gelmiş ki zavallı Andaval, Anadolu ortasında bir büyük imarethaneye dönmüş. Nihayet adamcağızlar bakmışlar ki olacak gibi değil. Büyükada'da misafir akınından kaçan ev sahipleri gibi tası tarağı toplamışlar, civardaki dağlara kaçmışlar. Eski asil ve mamur Andaval da o gün bugün kuş uçmaz, kervan geçmez bir virane halini almış.Misafir yüzünden yıkılmış aile ocaklarının ne kadar çok olduğunu düşünürsek küçük bir kasabanın da aynı sebepten aynı akıbete uğramış olmasını pek manasız görmeyiz. Demek ki birçok insanlar gibi zavallı Andaval ahalisi de sırf iyilik etmeyi sever asil ve yumuşak yüzlü insanlar oldukları için andavallı diye şöhret almışlar.
Sayfa 132 - İnkılap yayıneviKitabı okudu
·
52 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.