Bakara Suresi Sohbetleri
Es-selamü aleyküm ve rahmetullahi ve berakatuhu. Nouman Ali Khan'ın Bakara sûresi sohbetlerini iki yıl önce bir grup arkadaşımla beraber dinleyerek her hafta tahlilini gerçekleştirmiştik ama tamamını dinlemek nasip olmamıştı. O kadar severek ve hayretle dinlemiştik ki tadı damağımızda kalmıştı. Bu sene de kitabının çıktığını öğrenince yine bir grup arkadaşımla Ramazan ayında okuyup tahlilini yapmaya karar verdik. Kitabı oldukça geniş bir zaman dilimine yayarak okumaya çalıştım. Bir taraftan bu kitabı, bir taraftan da Ali Küçük Hocanın Besairu'l Kur'ân tefsirinden karşılaştırmalar yaparak okumaya çalıştım. Kitabı bir tefsir kitabıyla beraber okumak daha faydalı olacaktır. Kendisi çok sevdiğim hocalardan biri. Onun Arapça'ya bu kadar vakıf olması, ayetleri tefsir ederkenki muhteşem benzetmeleri insanı okurken hayrete düşürüyor. Onun sevdiğim bir diğer özelliği ise ayetleri tefsir ederken sürekli günümüzden örnekler vererek konuyu daha da somutlaştırması. Sadece yaptığı benzetmeler, verdiği örnekler bile kalıcılığı o kadar arttırıyor ki. En fazla bu kadar güzel anlatılabilirdi diyor insan.
Kitap Bakara suresinin ilk 29 ayetini anlatıyor. Nouman Hocanın sohbetlerinden derlendiği için yazı diliyle değil de konuşma diliyle yazılmış. Buna rağmen okurken beni rahatsız etmedi, aksine sanki karşımda Nouman Hoca var da onu dinliyormuşum gibi okudum. Altını çizdiğim, yıldızladığım o kadar çok yer var ki. Bir harfin, bir harekenin dahi ne kadar önemli olduğu, buna dikkat edilmediği takdirde anlamın tamamen değiştiğini okurken anlayacaksınız. Zaten tefsir okumak bu yüzden çok çok önemli. Allah’ın kitabını O'nun istediği gibi okumadığımız takdirde yüzeysel bir okuma yapmaktan öte geçemeyiz. Zaten böyle bir okuma bizden istenen bir okuma değil. Nouman Hocanın dediği gibi: " Kur'ân talebesinin ilk oryantasyonu, hiçbir şey bilmediğini kabul etmesidir. Bu Kitab'a eleştirmeye çalışmak için gelmeyin. 'Manasını anladım, inanmayacağım.' diyerek Allah'a büyüklenmeyin."
Yine başka bir yerde Kur'ân'a yaklaşırken tüketici bir tutumla yaklaştığımızdan bahsediyor. Tüketim toplumunda müşteri her zaman haklıdır. Fakat Kur'ân'a "Her zaman haklı olan müşteri" gibi değil, O'na ancak bir dilenci gibi, iflas etmiş biri gibi, çölde kaybolmuş ve susuzluktan ölmek üzere olan biri gibi yaklaşılması gerektiğinden bahsediyor. Böyle birine bir damla su verirseniz o kişi suyun ısınmış olmasından şikayet etmez. Onun yerine başka bir şey istemez. Çünkü hidayete muhtaçsanız onu alırsınız. "Allah beni daha iyi biliyor, bilmem gerekeni de bilmemem gerekeni de O biliyor." dersiniz. Yine başka bir yerde Kur'ân'a yaklaşırkenki tutumumuz doğru değilse ve kalbimiz doğru yerde değilse o zaman, "Allah birçok kimseyi onunla saptırır, birçok kimseyi de onunla doğru yola iletir." (Bakara, 26) Aynı Kitap'la Allah kimilerini dalalete, kimilerini de hidayete eriştirir, çünkü çoğu yanlış bir tutumla gelmiştir. O yüzden Allah (cc), "Bu (Kitap) fasıklardan başkasını dalalette bırakmaz." (Bakara, 26) der. İşte bu kitap Kur'ân'a olan yaklaşımımızın nasıl olması gerektiğinin de kısa bir özeti niteliğinde. Daha çok şey yazmak isterdim fakat çok uzatmak istemiyorum. Şiddetle okunmasını tavsiye ettiğim bir kitap. Dileyen kitabı okumak yerine bu sohbetlerini de dinleyebilir. Tefsir okumalarında insana çok farklı bakış açıları kazandıran Nouman Ali Khan'ı dinlemeyen kalmamalı:) Her tefsir okuduğunuzda ne kadar aciz olduğunuzu, Allah'ın kitabını anlamak için ne kadar az çaba sarf ettiğinizi göreceksiniz. Ve bundan dolayı da derin bir pişmanlık duyacaksınız. Haklı ve yerinde bir pişmanlık tabii. Son olarak şunu eklemek istiyorum: "Kur'ân' a yaklaşan kişi eğer onunla yol bulmak isterse ancak o zaman hidayete erebilir." Aksi takdirde "Kur'ân' zalimlerin ancak zararını arttırır." (İsra, 82)
