Çok güzel bir otobiyografik roman Oegstgeest’e Dönüş. Kitabın ilk sayfasında yazarın kısa biyografisini okuyarak başlayınca anlıyorsunuz; sanki bu biyografide merak ettiğiniz tüm detayları anlatıyor kitapta da, boşlukları dolduruyor Jan Wolkers. Oldukça da filtresiz ve samimi bir şekilde yapıyor bunu. Küçük bir Hollanda kasabasında, oldukça dindar ve yoksul bir ailenin pek çok çocuğundan biri yazar. Babası, kalabalık ailesini geçindirebilmek için küçük bir bakkal dükkanı işletiyor. Büyük Buhran ve ardından İkinci Dünya Savaşı yılları nedeniyle bir yandan dünya değişiyor ve bunlar ne kadar küçük de olsa kasabalarına da yansıyor, diğer yandan ekonomik açıdan zor bir süreçten geçiliyor. Bu sancılı ve hızla değişen süreçte çok güzel, çok içten bir büyüme hikayesi okuyoruz. Çok çocuklu bir ailede yaşam, dünya görüşünün ve inançlarının oturması, cinsel olgunlaşma, yetenek ve yatkınlıkların keşfi ve bunlar için verilen mücadele gibi önemli dönüm noktaları eşliğinde yazarın hayatına tanıklık ediyoruz. Okuru alıp yirminci yüzyılın ikinci çeyreğinde küçük bir Hollanda kasabasına götürürken çocukluk, büyümek, hatıralar ve aile olmakla ilgili etkileyici bir hikayeyi anlatıyor Wolkers ya da bizzat kendi hayat hikayesini kurguya döküyor. Eski bir aile fotoğrafıyla açılıyor roman, ruhuna çok uygun olarak. Sonra yazar, bir koldan geçmişi anlatırken birkaç yerde de bu hikayeyi bölüyor ve yıllar sonra kasabasına dönüp, geçmişinin peşine düşüp, bir yetişkin gözüyle çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği evine, okuluna, sokağına, babasının dükkanına bakışını, bunların kendisinde uyandırdığı hisleri paylaşıyor. Otobiyografik romanlar ilginizi çekiyorsa mutlaka bir bakın bence. Ben çok sevdim.

Oegstgeest'e DönüşJan Wolkers · Ayrıntı Yayınları · 201224 okunma

··

1.405 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İpek Dadakçı