Herkese merhaba️. Bugün sizlere Rüzgara Fısıldayan Kadınlar, Ayasofya'da Bir Gece ve Sarayda Bir Yıl kitaplarının ardından okuduğum Endülüs'te Bir Hafta kitabından bahsedeceğim inşallah.Maalesef yazılılardan dolayı vs. okumam uzun sürdü ama tarihle harmanlanmış farklı bir kurguya sahip ef-sa-ne bir kitaptıı! Bir Rana Demiriz hayranı olarak bu kitaba da bayıldım. Kitapta olaylar ana karakterimiz Manolya'nın; hocası tarafından, Endülüs'e tarih içerikli bir sunum için gönderilmesiyle başlıyor. Orada Mateo ile birlikte dehlizlerde küçük bir çocuk(Yusuf) mumyası buluyorlar. Ancak o da ne?! Odaya girer girmez bir mekanizmanın tetiklenmesiyle çocuk nefes almaya başlıyor ve çocuğun yaşadığını fark ediyorlar. O çocuk Endülüs Müslümanları tarafından korunmak üzere dondurulmuş ve yıllardır dehlizlerde tutulan biriymiş meğer. Çocuğun üzerindeki notta da çocuğu bulan kişinin usturlap yardımıyla zamanda yolculuk yaparak çocuğu geçmişe bırakmaları isteniyor. Manolya ve Mateo, Mateo'nun dedesinin de yardımıyla usturlabı buluyorlar. Ben bu noktada kitap sonlanır sanmıştım ama asıl macera o noktada başlıyor! Manolya ve Mateo kendi zamanlarına dönmek için büyük bir yolculuğa girişiyor ve bu yolculuk esnasında da birçok yeni şey öğreniyorlar. Kitapta zaman kavramı üzerine o kadar güzel ve kafa karıştırıcı cümleler vardı ki?! Okuduktan sonra zihninizde yer ediniyor gerçekten bu kısımlar. Ya kitaptaki mimari üzerine yapılan betimlemeler?! Ah Elhamra Sarayı, zaten Endülüs'ü merak ediyordum ama daha çok gidesim geldi! Ayrıca kitapta yer verilen Seyyide Hurraninki gibi kadının gücünü gösteren hikayeler de muhteşemdi. Bu kitabı bekletmeyin kesin okuyuun. ️️"Ve la galibe illallah"

Endülüste Bir HaftaRana Demiriz · Genç Timaş · 2019575 okunma

·

72 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kitapkoleksiyon.cusu