Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Zihindeki Cevapsız Sorular
İyi insanların kendilerine olan inancı neden az? Kötü insanlar neden bu kadar utanmaz ve cesaretliler? Neden bir avuç petrol bir insanın canından daha kıymetli oldu? Bugün bu soruları sordum kendime. Bir türlü anlamlandıramadığımve cevaplandıramadığım bu sorular. İlk sorumu sordum kendime az da olsa yetinebildiğim bir cevap verdim "iyi insanların mütevaziliği"dedim kendi kendime. Ah o mütevazilik zaten başımıza ne geldiyse ondan gelmedi mi? Yeri geldi mütevazi olduk affettik yine aynı bıçağı yedik yine affettik yine yine ve yine affettik. Yeri geldi kırıldık mütevazilikten yok canım geçer dedik ama bilmiyorlardı bu geçer dediklerimiz içimizde kalmıştı. Yeri geldi kendimizi küçümsedik ve bunu fırsat bilip üstümüze gelen sözde dostlar tarafından ayaklar altına alındık. Bu olanlardan sonra inancımızın azalması gayet de doğal değil mi? Sıra geldi 2 soruya bu soruyu ilk sorudan biraz daha kolay cevap verdim çünkü çok kötü insanlarla karşılaştım gözlerinde tek bütün mal varlığını kaybetme korkusu olan. Oysa geriye kalan korkular neredeydi? Onları da daha fazla kazanma hırsı baskılamış galiba. Yoksa merhamet incitme korkusu,Allah korkusu,sevdiğini kaybetme korkusu... Bunlar kolay kolay gidecek şeyler değil. Ancak baskılanabilirler. Bu yüzdendir ki her şeye mal olarak bakarlar ve tek korkuları bu mal varlığını kaybetmektir. Bu yüzden utanmaz ve cesaretlidirler. İşte geldik günümüzün en güncel sorunu olan savaşlara. Bir petrol için; canını yitiren milyonlarca insan, sömürge haline gelen onlarca belki de yüzlerce devlet, kendi vatanında yabancı dil konuşan ve kendi dilinden mahrum kalan milyonlarca genç, yetim veya öksüz ya da daha da beteri hem yetim hem öksüz kalan milyonlarca çocuk ve bunun sebebi olan, eline daha fazla paradan başka bir şey geçmeyen elikanlı sözde modern devletler... Petrol dedik fakat petrol derken büyük resmi kaçırmayalım. Buradaki büyük resim insanların doyumsuz olup daha fazla kazanma hırsına bürünmesidir. Eskiden gözümüz toktu karnımız açtı. Şimdi karnımız tok gözümüz aç maalesef. Hal böyle olunca da başkasında gördüklerimizi kıskanır olduk. Birisi başarınca tebrik etmek yerine altında bahaneler, kusurlar, hileler aradık. O yapamaz dedik. Artık birisinin; başkasının ya da insanlığın dertlerini dert edinmesini garipser olduk. Bu yüzden de birliğimiz ve beraberliğimiz bir daha gelmemek üzere gitti... Hani büyükler der ya ah nerede o eski Ramazanlar. Bu cümle koskoca bir yalandır. Çünkü Ramazan bir yere gitmedi Ramazan aynı ramazanlığı ile devam etmekte peki ya insan? İnsan aynı insanlığıyla devam etmekte mi? Bugün bir kez daha anladım ki iyiler vazgeçtiği için kötüler şu anda güçlü. Ben her ne kadar tek kalsam da yorulsam da vazgeçmedim vazgeçmeyeceğim. Elimi yumruk seklinde havaya kaldırarak bu kirli düzene karşı dik duruşumu göstereceğim çünkü BENİM HALA UMUDUM VAR!. Saygılarımla...
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.