35 kitaplık bir serinin ilk kitabıymış Tatlı Ölüm. 53 yaşındaki Agatha Raisin'in emekli olma kararı alıp sahip olduğu şirketi satmasıyla başlıyor. Çocukken bir kere gidip hayran olduğu kasabadan ev alıp orada yaşamını devam ettirme hayaline kavuşuyor böylece. Ama tüm hayatı işiyken bir anda boşluğa düşmesi ve hayallerindeki kasabada herkesin onunla iletişimden kaçınması canını sıkıyor ve sosyalleşmek için kasabadaki bir yemek yarışmasına katılıyor. Hiç yemek yapmayı bilmediği için de sevdiği bir restorandan aldığı ıspanaklı kişi kendi yapmış gibi teslim ediyor. Yarışmadan sonra onun kişinden yiyen jürinin ölmesi ortalığı karıştırıyor tabii.
Başrol kadını hiç sevemedim. Bu kadına 35 kitap yazılması beni baya şaşırtıyor hatta. çok geçimsiz biriydi ama herkes de onunla geçinsin istiyordu. Bir yaptığı diğerini tutmuyordu. Kendisi 53 yaşındayken 60 yaşındaki bir insana yaşlı bunak kafasıyla bakıyordu. Bir de 23 yaşındaki polis memuruyla flörtleşme gibi bir iki sahnesi vardı ki yazar niye böyle bir şey yapmış anlamadım. Saçma heveslerle cinayet gizemi çözmeye girişip durdu ve keyifli değildi. Başrolü sevmeyince kitap daha zor ilerliyor genelde ama garip bir şekilde bi oturuşta bitirdim. Ama serinin devamı olsa okur muyum? Almayayım teşekkürler.