Gönderi

622 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Rehavetin Adı: Oblomov
Oblomovluk... Çok iyi anladığım ve benim de zaman zaman böyle hissettiğim şey, Oblomovluk. Gayet entelektüel fakat hayatın anlamını bulamamış, depresif, bu yüzden de hayatı boyunca bir uyuşukluk ve rahatlık içinde olan bir adamın hikayesi Oblomov. Onun ruh halini çok iyi anladım. Martin Eden romanının sonlarına doğru Martin Eden'ın ruh hali aklıma geldi Oblomov'un ruh halini okurken. Gonçarov'un yazım tarzını Tolstoy'unkine benzettim. Fakat bu romanda bazı mizahi olaylar da yer alıyor. Mesela Oblomov'un hizmetçisi Zahar'la olan atışmalarını okumak eğlenceliydi. Ştolts ise Oblomov'u tamamlayan dostuydu. Oblomov ölümün simgesi gibiyken Ştolts da yaşamın simgesiydi. Oblomov'u hep hayata çekmeye çalışıyordu. Sonra Oblomov'un derin aşkı girdi hikayeye. İkisinin aşkını güzel anlatmıştı Gonçarov. Olga'ya çok üzüldüm. Oblomov'a da... Oblomov'un Olga'ya ve Olga'nın Oblomov'a olan aşkı sanatsal ve mistik bir ideal gibiydi. Aşkın bu yönünü ikisinin hikayesinde okuyorsunuz. Olga'nın zihninden geçenlerle ben de aşkla ilgili sorgulamalara girdim. Burada Olga'yı Peyami Safa'nın Biz İnsanlar adlı romanındaki Vedia'ya benzettim biraz. Aşka dair sorgulamaları ve aşkından emin olamayışı, tereddütlü hali onu hatırlattı bana. Romanın ileriki kısımlarında hayatı sorgulayışı da çok tanıdık ve anlamlıydı benim için. Ştolts da Tolstoy'un Anna Karenina adlı romanındaki Levin gibiydi hafiften. Analizci ruhu, romantik aşk anlayışı gibi şeyler bana onu çağrıştırdı. Olga da bu açıdan Anna Karenina'daki Kiti'ye benziyor biraz. Velhasıl kitabı okurken Tolstoy'u okur gibi hissettim çok kez. Bu yazarın farkı mizahi olayları da işin içine katmasıydı. Oblomov'un Agafya'yla (ev sahibiyle) ilişkisi de annesiyle olan ilişkisi gibiydi. Evde deli gibi çalışıp didinen bu kadını annesi yerine koymuş ve bu yüzden sevmişti bence. Olga ise onun için sanatsal bir ideal, bir hayranlık timsali gibiydi. Hangisine gerçek aşk denebilir, hâlâ emin değilim. Ama iki karakter de aşkın farklı boyutlarını yansıtıyordu. Fakat Oblomov'un bu testembel yaşantısına uyan kişinin Agafya olduğu bir gerçekti. Oblomov'a bu yüzden öfkeliyim. Hayatla neredeyse hiçbir bağı olmayan biriydi aslında. Kendini ortaya koyabileceği alanları seçmeye cüret etmemişti bile. Çünkü rahat yetiştirilmişti. Çok acınası bir durum... Oblomov akıcılığıyla ve anlatış tarzıyla çok güzel bir romandı. Artık ne zaman tembelleşsem "Beni Oblomovluk tuttu." diyerek bahane bulacağım herhalde.
Oblomov
Oblomov
İvan Gonçarov
İvan Gonçarov
Oblomov
Oblomovİvan Gonçarov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202139,8bin okunma
·
156 görüntüleme
mithrandir21 / Uğur okurunun profil resmi
10 ya da 11 senedir okumayı sürekli olarak ertelediğim klasik. Aslında Oblomov'a ayak uydurabilmek için bu kadar niyetim yoktu da konu Oblomov ve Oblomovluk olunca düşünülenden daha fazla oluyor demek ki. Her yeni yıl girişinde bu sene okuyacağım seni diyorum ama olmuyor :)
Monsilya okurunun profil resmi
Kesinlikle okunmayı hak ediyor. Umarım en kısa zamanda başlayabilirsiniz :D
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.