Gönderi

80 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 3 days
muhteşem bir kitap!
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CtjsvceNCBL Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan birinin incelemesine hoş geldiniz. Aklınıza bu kitapla ilgili gelebilecek ilk soru "palyatif" kelimesinin ne anlama geldiği olurdu sanırım. Latince "manto" anlamına gelen pallium ve "paltoyla örtmek" anlamına gelen palliare sözcüklerinin bu kelimeye köken olduğunu söyleyebiliriz. Buradan sizlerle birlikte ulaşmaya çalıştığım bazı şeyler olacak. Eskiden geçmişimi, mutsuzluklarımı ve içimdeki esas düşünceleri paltoyla örtmeyi çok seven biriydim. Üstelik bu paltolar insan büyüdükçe bir vestiyer haline geliyor. Bir de bakıyorsunuz, renk renk, çeşit çeşit paltolarınız olmuş. İçinizdekileri örtmekten dışınıza esas benliğinizin posası kalmış. Bu düşüncelerimden dolayı ilk romanım
Kimlink
Kimlink
'te şöyle bir cümle kurmuştum: "İnsan olmak, dış görünüş ile iç görünüş arasındaki mesafeyi kapatma sanatıdır." [s. 38] İnsan doğduğu anda içiyle dışı bir doğuyor, sonra ise büyümenin getirdiği sorumluluklar ve toplumun ona dayattığı ithal kaygılar nedeniyle o insan gittikçe kendi içinden uzaklaşıyor. Elinde kalan malzeme, süzgecin üstünde kalıp da çöpe gitmeyi hak eden, belli belirsiz bir görünüşe sahip olan ve tanımlanamayan bir bulamaç gibi görünüyor. İşte
Palyatif Toplum
Palyatif Toplum
kitabı da insanın doğasında tarihin başından beri var olan fakat toplumun ona dayattığı salt olumluluk haliyle yavaş yavaş uzaklaştığı esas benliğinden bahsediyor. Bu benliğin en büyük bileşeni ise acının ta kendisi. Esasında hayatımda büyük acılar çektiğimi söylersem yalan söylemiş olurum. Yine de acıya karşı olan bakışım benim de kendi hayatımı şekillendirmemde yararlı oldu.
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
,
Osamu Dazai
Osamu Dazai
ve
Tezer Özlü
Tezer Özlü
gibi yazarların çektiği acıları okuyarak insanların acı eşiklerinin ne kadar değiştiğini öğrendim. Mesela bu kitabın Hakikat Olarak Acı bölümünde de şöyle cümleler geçiyor: "Kopuşlar acı veriyorsa bağlar hakiki demektir. Sadece hakikatler acı verir." [s. 41] Kendi istediğim mesleği yapabilmek için esas mesleğimden koptum, bu bana bir süreliğine acı verdiği için bu bağın hakiki olduğunu anladım. Kendi bağımsızlığımı oluşturabilmek için ailemden koptum, bu bana acı verdiği ve konfor alanımı tanımladığı için hayattaki en hakiki bağlardan birinin aile olduğunu anladım. Kopuşlar, gerçekten de acı verici ve öğretici oluyor. Hayatımız ve ilerleyişinin genel olarak olumsuzluklarla bezeli olduğunu düşündüğünden dolayı
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
da bu konuda karamsar bir eğilimde olmayı tercih etmiş. Sonuçta bu kitap yorumunu şu anda size sadece ve sadece sosyal medya aracılığıyla ulaştırabiliyorum. Mesleğim gereği bu incelemeyi size beğendirmek ve okuduğumu 1000kitap profilimde göstermek durumundayım, çünkü bu kitapta da geçtiği gibi "sadece sanat değil, bizzat hayat instagramlanabilir olmak durumundadır." Yani şu an okuduğunuz inceleme de 1000kitaplanabilir olmak durumunda. Bu yorumu beğenmeme şansınız size verilmiyor, çünkü zaten genel olarak beğenebileceğiniz ve onaylayabileceğiniz şeylerin sizin karşınıza çıkarılması hedefleniyor. Sosyal medyanın bize dayattığı büyük bir olumluluk algısı var. Mutsuz anlarımızı ya da çirkin gözüktüğümüz şeyleri paylaşamıyoruz. Çünkü artık bu eşik çoktan aşıldı. Belli başlı zümrelerin belirlediği güzellik algıları, çirkinliğin üzerinde bir despot gibi varlığını sürdürmeye devam ediyor. Hem doğal da olamıyoruz, çünkü tüketim kültürü doğal insanları sevmiyor. Görünüş mesaisini salt beğenilir olmaya kanalize etmiş insanlar aranıyor. Peki, kitaba muhteşem deyip bu kadar övgü sıraladıktan sonra neden 10 üzerinden 8 puan veriyorum? O kısmı da izninizle açıklayayım... Eğer hayatta yaptığımız her eylemi acı eylemine kanalize edersek ve her saniyemizi acı çekerek geçirirsek de bunun pek de bir anlamı olmazdı. Her ne kadar
Byung-Chul Han
Byung-Chul Han
son zamanlardaki en vizyonlu filozoflardan biri olsa da olumluluğun da bazı noktalarda insan için gerekli olduğunu, insanı hayatta tutanın ve başka insanlara dokunabilmesindeki nedenin bu acıyla mücadele etme çabası olduğunu düşünüyorum. O halde içimizdeki acılarla barışabilmemiz ve
Palyatif Toplum
Palyatif Toplum
kitabını okuyup kendinizi sorgulayabilmeniz dileğimle...
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,923 okunma
··
1 plus 1
·
14.2k views
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
palyatif bir toplum olmamak için incelememizi okuyalım
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
yakında byung chul han'ın bütün kitaplarını okurum muhtemelen
Özlem Odacı okurunun profil resmi
Bizi acıdan uzaklaştırıp pozitif saçmaya iten bir popülarite mevcut şu an. Bu kitap bize acıdan kaçmamamız gerektiğini vurguluyor sanırım. Henüz okumadım ama okuyacaklarım listesinde olan bir kitap
Azra okurunun profil resmi
Muhteşem bir kitap deyip 8 puan vermek tam distopikokurluk bir hareket😅
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
fsdfdhfjg kesinlikle
Sena️ okurunun profil resmi
👏🏻👏🏻👏🏻
mehmet ötegen okurunun profil resmi
Güzel inceleme imkanım olursa okumak istiyorum
Semih Efe okurunun profil resmi
Güzel kitap fakat Byung Chul Han'ın kitapları belli bir yerden sonra aynı konuları tekrarlamaya başlıyor.Bundan evvel Psikopolitika ve Şeffaflık Toplumu kitaplarını okumuştum.Neredeyse aynı meseleleri tekrarlamış.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.