Bu kitabı okuyalı bir aydan fazla oldu fakat bazı şeylerin farkına varmak biraz uzun sürebiliyor. Bu kitabın derinliğine varmak da benim için biraz zaman aldı. Sevdiğim bir ögretmenimin "Cengiz Aytmatov'un ustalık eseridir." sözüyle okumaya başladım. Alışılmışın dışında bir olay üzerine yazılan eser; bir toplumun birleşince ne kadar güçlenebileceğini, bir caniye dönüşebileceğini, tek bir sözde birleşip olanı yokmuş gibi kabul edebileceğini konu alıyor. Bir halkın hatta bir gezegen dolusu insanın, bir din adamı ve bir bilim adamı sayesinde ortaya çıkan gerçekle yüzleşmeyi reddedip hatta onların ölümüne sebep olması da anlatılıyor denilebilir. Kitapta eleştirilen bir diğer konu ise anne ve babaların çocuk sahibi olmak istediklerinde -ki doğal olan- doğacak bebeklerine bu Dünya'yı ve bu dünyada üzerlerine düşecek sorumlukları kabul edip etmediklerini sor(a)mamalarıdır. Bunun mümkün olması gerçek hayatta -şu an için- imkansızdır. Fakat romanda ise bebeklerin fikirleri annelerinin yüzlerinde beliren siyah noktalar sayesinde alınabiliyor. Kanımca en kutsal olay olan doğum, bu keşifden sonra kadınların üzerinde olduğundan daha büyük bir yük olarak beliriyor. Bu durumu devlet büyükleri dahil bütün dünya kabul etmiyor ve sonucunda iki tane insanın hayatı sona eriyor. Bana kalırsa yazarın okura anlatmak istediği şudur: Toplum veya insan yeni olanı, eğer hayatının akışında olumsuz yönde değişikliklere yol açıyorsa kabul etmez yani yeniyi yokmuş gibi görür. Bunun varlığından bahseden veya bunu savunan insanları da çevresinde görmek istemez. Sizde keşfedilen bir gerçeğin toplum tarafından nasıl reddedildiğini güçlü bir yazarın kaleminden yalın bir dille okumak istiyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.

Kassandra DamgasıCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 2018992 okunma

·

1 artı 1'leme

·

39 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ravzanur Yaşar