"Kardeş, merak etme! Ben toprağı saksıda, köylüyü sinemada, çileyi edebiyat kitaplarında okumadım. Ben tabandan geldim buraya. Elimde tırpanımla, hayvanların yanında yatarak, at üstünde trenle yarışarak, çileli yollardan geçerek geldim. Mefküremiz göklerde dalgalanan bir sancak, Allah'ın huzurunda eğiliriz biz ancak. " "Senin Allah'ına kurban Bey'im! Peki, ne istiyorsun o halde?" "Kardeş, yoksulluğu biliyorum, işsizliği biliyorum. Kavganın içinden geldim, kavganın hiçbir işe yaramadığını biliyorum. Onun için kavgasız bir Türkiye istiyorum. Bazen de istemesen de el yumruğu yemeyip kendi yumruğunu balyoz zannedenler çıkıyor karşına. Tahammülün zayıf, sabrın yoksa insanlıktan sınıfta kalıyorsundur." diyerek bunu yaşam tarzı haline getirmiş mükemmel bir liderin; şehit olduğu süreç ile geçmişini harmanlayarak yazarımızın bize sunmuş olduğu bir eser. Eser bize Liderimizin hayatı, olaylara bakış açısı, yaşam tarzı hakkında ince ince bilgi verirken arama çalışmalarının (üç gün boyunca devletin imkanları ile bulunamayan bulunmadığı yetmediği gibi yanlış yönde devam eden arama çalışmaları ile sonunda elinde o güzel yüreklerinden başka hiçbir imkanı olmayan vatandaşların bulduğu) mükemmelliği hakkında da bilgi vermektedir. Her daim her yerde olduğu gibi sahip çıkamadığınız değerlerimizi yüzümüze bir kere daha tokat gibi vuran bu eser (" Kırıldı, yüreği yaralandı, paramparça oldu sevdiği vatan uğruna ama eğilmedi kendini bildi bileli.") Böyle bir değer olan Başkana da ne kadar sahip çıktığımızı gözler önüne seriyor. Şükür ki ettiğimiz yanlışın farkındayız.. Hatanın neresinden dönersen kârdır bilincindeyiz.. "Haydi! Kalk ayağa! Varlığını hisset. Şu kocaman dağları hisset. Anlayacaksın ki sen tek başına dağları bile delip geçecek güce sahipsin çünkü dağlar seni anlayamaz. Sen lidersin. Arkandakiler sana güvenmeyecekse kime güvenecek? Dağlara mı, yollara mı? Dağlar haritan, yollar gideceğin yerin işaret çizgisi..." liderimizin davasına olan güvenimiz ve tüm benliğimiz ile " Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil." bilinciyle davamızın arkasındayız.. "Her şeyin bir senden olduğuna İman ile inanmak ne güzel! Hamdüsenalar ile uğruna. Çile çekmek ve yanmak ne güzel! Bu demde benliğim huzurla dolar Şükür sana, ellerim hep havada. Kahrına da lütfüne de razıyım! Adalet bekliyorum her duada..." Her daim GERÇEK ADALET için ellerimiz semada... Söylenecek daha bir çok şey varken tüm şikâyetlerimizi Arş'a bırakarak, eserin ise okunmasını tavsiye ederek incelememi bitiriyorum... "Zindanmış bu karanlık oda. Ne gam! Bana, imanımın ışığı yeter… Ellerim mi kelepçelenmiş arkasından? Tutsak edilemez ya düşünceler! Paslı kilit ve demirlerle çevrili. Olsa da odam, Sınır tanımaz hayaller..."

Mum Sekili OdaYusuf Koç · Morena Yayınevi · 20225 okunma

·

220 görüntüleme

Bu yorum görüntülenemiyor

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yasemin Gözütok