Gönderi

136 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Telli Baba romanı klasik bir Leyla'dan Mevla'ya gidiş hikâyesidir. Kitabın yazarının İstanbul'u çokça betimleme içine alması beni biraz sıksa dahi olaylar başladıktan sonra kitap güzelleşiyor. Bir kütüphanecinin isimsiz bir defter bulmasıyla başlıyor kitap. İstanbul'a bir nedenden ötürü gelmiş olan Benjamin 'in arkadaşına anılarını yazması sonucunda ortaya çıkmış bir defter. Telli Baba'nın hikayesinde genel olarak etkilendiğim kısım savaş sonlarında mezarının bilinmediği zamanlarda hasta bir Rum kızının rüyasına girip mezar yerini göstermesi ve bu şekilde gerçekten mezarının ortaya çıkmasıydı. Telli Baba denmesinin arkasındaki sebep ise bir kıza vuruluyor gönlü, daha kızı görmeden. Sonrasında kızın başkası ile evlendiğini görüyor bunun üzerine bir nevi çöküş dönemi yaşıyor ve bu dönemde Allah'a adıyor kendini. Kendisine her ne kadar deli gözü ile baksalar da sıfat uygun ise abdal bir görünümde takılıyor. Evlenecek veya kısmet isteyen kişilerin mezarına gelip dua etmesi ve sonrasında kabul olması gerekçesiyle mezarına gelip duvağını mezara bırakan telli duvaklı kızlar sebebiyle Telli ismini alıyor. Yazarın bir düşüncesi beni etkiledi. Bir kişiyi böyle hurafe şekline sokmak gerçekten ölen kişiden kaynaklı değil , diğer insanlardan kaynaklıydı. İstekleri doğrultusunda Allah ile kendi arasına aracı koymak gibi birşey bu bence. Gidilip dua edilir ruhaniyeti için ama istekler de bulunmak o kişiyi bu konuda yüceleştirmek bana da abes bir davranış olarak geliyor. Açıkçası Telli Baba kitabını okurken daha farklı bir hayat hikayesi beklemiştim. Ama sanırım Telli Baba 'dan ziyade İstanbul 'un anlatılması onu gölge de bırakmış.
Dem
DemFatih Duman · Nesil Yayınları · 20171,910 okunma
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.