Gönderi

223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 günde okudu
AİLE KURUMU VE ZİHNİYET ŞEKİLLENMESİ Ortadoğu toplumlarında aile kurumu ve aile olgusu bu coğrafyada yaşayan bireylerin özelde kadınların toplumsal rollerinde, ilişkilerinde genel sosyolojilerinde en büyük etki unsurudur. Herhangi bir araştırmacının Ortadoğu toplumunu ve onun sosyolojisini tanıması için başvuracağı ilk adres aile kurumudur. Bu kurum doğru araştırılmadan, sorgulanıp, irdelenmeden hiç bir sosyolojik araştırma ve incelemenin sonuç vermeyeceği açıktır. Eğer toplum anlaşılmak isteniyorsa aile kurumunun da doğru araştırılması anlaşılması gerekir. Toplum ve aile gerçekliğini birlikte ele almamızın nedeni ailenin toplumun en küçük birimi olduğu ideasından ötürü değil aile olgusunun toplumda yarattığı değişimi etraflıca ortaya koymak içindir. Yine ailenin zihniyet şekillenmesi ve toplumsal inşadaki rolünü ortaya koymak için irdelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Binlerce yıllık insanlık tarihinde aile kurumu önemli bir yere sahip olmuştur. Düşünce sistematiğinin, kavrayış biçiminin, ifade ve davranış tiplerinin, ilişki ve çelişkilerin şekillendiği ilk merkezdir. Toplumsal yaşama dahîl olmadan bir önceki ön hazırlık okuludur. Bir bireyin bebeklik aşamasından itibaren şekillendirildiği bu kurumun zihniyet oluşumundaki rolünü değerlendirmek gerekiyor. Ailenin zihniyet oluşumundaki etkisinden söz etmeden önce bu kurumun insanlık tarihindeki geçmişi nereye dayanıyor ne şekilde ortaya çıktı bunu da belirtmek gerekiyor: ailenin tarihsel olarak milattan önce insanlığın yerleşik yaşama geçmesiyle birlikte ortaya çıktığı yapılan arkeolojik araştırmalarca tespit edilmiştir. Bilindiği üzere ailenin ortaya çıkışından önce insanların ilk toplumsal oluşumu klandır. Klan için ilk ve en küçük toplumsal birim diyemeyeceğiz çünkü klanın kendisi hem toplum hem topluluk olma rolünü üstlenmiş bir yapıdır. Bu anlamda klanı bir arı kovanına benzetmek de mümkündür. Bir arı kovanı gibi kendi kendine yetebilen dişi olanın yani ananın yönettiği her yönüyle özerk bir yapıdır. Tüm kılan üyeleri kutsal ananın evlatları sayılır ve korunur. Bu yapı içerisinde mülkiyet ilişkileriyle karşılaşmak pek mümkün olmuyor. Hem kılan içi ilişki biçimi hem yaşamın yerleşik olmayışı mülkiyet ilişkilerinin gelişimini sınırlamış hatta engellemiştir. Mülkiyet ilişkileri ve zihniyetini geliştirmemelerinin temelinde bu konuda ilkeli davranmaları mı yoksa yaşam koşulları mı buna ele vermedi bu tartışılabilir. Fakat zihniyet oluşumunda karşılıklı bir etkinin olduğu mümkündür.
Jineoloji - Sayı 19
Jineoloji - Sayı 19Jineoloji Dergisî · Jineoloji Dergisi Yayınları · 20208 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.