Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Şimdi sizinle biraz konuşmam gerek. eskilerden, yenilerden, gelecekten, gidecekten. ne bulursam onun hakkında konuşmak istiyorum. orda mısınız? başlıyorum. biliyor musunuz, bu yaşıma kadar iyi insan olmaya çalıştım, sanırım başardım da. çünkü bugüne kadar “sen çok iyi bir insansın” cümlesini çok kez duydum. hala da duyuyorum. fakat geçmişimde çok çok daha iyi insandım. çocukken, ilkokul, lise döneminde gerçekten oldukça iyilik düşünen, iyilik yapan bir insandım. herkese karşı öyleydim, mahallemdeki büyüğüme, küçüğüme. tanımadığım bir amcaya, yüzünü bir daha hiç göremeyeceğim bir teyzeye. bir kediye, bir köpeğe, bir kuşa (bunlar kesinlikle hak ediyor) şimdi de öyleyim fakat bir şeyler değişti. ne değişti biliyor musunuz? benim iyi niyetimi kullanan insanlar, beni sinir hastası yaptılar. iyilik yapan, ama iyilik bulmadığım zaman ya da iyi niyetim suistimal edildiği zaman deliye dönen bir insan oldum. önceden böyle değildim, herkese, her şeye karşı iyi niyetimle yaklaşırdım. suistimal etseler de yoluma bakar geçip giderdim. artık öyle olamıyorum. insanlara iyi niyetle yaklaşmayı geç, insanlara yaklaşmak dahi istemiyorum. çünkü şu yeryüzünde en nankör yaratık insandır. neden biliyor musunuz? dilim döndüğünce anlatayım. bir insana sürekli iyilik yaparsınız, size karşı belki mahçup olur ve birçok kez minnettar olur. sizi sever, sizi sayar. ama o insana bir kere ufacık bir kötülüğünüz dokunsa, ya da bir hata yapsanız. ya da onun çıkarına ters düşen bir harekette bulunsanız. yaptığınız tüm iyilikler unutulur, yaptığınız o ufacık hata büyür dağ olur. bir kum tanesi dahi değilken koskoca bir dağ yapar insanoğlu onu. çünkü nankörlük bunu gerektiriyor. ya da şöyle açıklayayım. siz bir kiracısınız ve bir ev sahibiniz var ki, şeker gibi insan. kira gününü bilmez, para verirseniz alır. vermezseniz zorunda kalmadıkça param nerede diye sormaz. ama siz bir süre sonra ne yaparsınız biliyor musunuz? o ev sahibinin iyi niyetini suistimal eder, o parayı sürekli aksatmaya başlarsınız! çünkü nankörsünüz, ama tam tersi tepenize binen bir ev sahibiniz olduğu zaman, paşa paşa gününde parayı hazır eder, koşa koşa gider verirsiniz. ve şeker gibi ev sahibi, birgün unutulur. ama size kök söktüren diğer ev sahibini ömür boyu unutmazsınız, bu böyledir. kaçınız size yapılan iyilikleri hatırlıyor? insanoğlu yapılan iyilikler çabuk unutur. iyi insanları bir süre sonra görmezden gelir. hadi hatırlayın, mutlaka hayatınızda size hep iyiliği dokunmuş insanlar olmuştur. lütfen şuan onları görmezden gelmeyin ve gözünüzün önünde canlandırın. sonra düşünün neden unutulmaya terk ettiniz o insanları? bi sorun kendinize! neden hayatınızın odak noktasında hayatınızın içine eden insanlar yerine o insanlar yok. çünkü onlar size iyilik yapıyor, çünkü onlar iyi niyetli. çünkü onlardan zarar gelmiyor. işte insanoğlu bu yüzden kaybediyor. iyiyi bir kenara itip, kötüye köle olduğu için. lütfen sizin hayatınızdaki iyi niyetli insanların kıymetini bilin, bir köşeye ittiklerinizi de hayatınızın merkezine tekrar alın. çünkü dünyayı iyi niyetli insanların “iyilikle her şeyin çözülebileceğine” olan inancı düzeltecek. ve lütfen o insanların inancını kırmayın. ve kötü insanları bir köşeye bırakıp, iyi insanların kıymetli olduğu bir zamana geçelim. hep birlikte.
··
125 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.