Gönderi

·
Puan vermedi
#OkudumBitti #KitapYorumum #YetimKileksiyoncusu 496 sy #EllenMarieWiseman Acı gerçek, ona son vuruşunu ağır bir şekilde yapmıştı. Annesi ile babası ölmüştü. Kardeşleri de ölmüş olabilirdi. İşte şimdi gerçekten kimsesizdi Pia. ------------------------------------------------ Merhaba arkadaşlar Yine kalemi ile ilk kez tanıştığım bir yazar ile sizlerleyim.. Ellen Marie Wiseman'ın kaleminden “YETİM KOLEKSİYONCUSU” ------------------------------------------------------ Öncelikle şunu söylemek istiyorum, kitap tam olarak adını taşıyor ve kapağı kapattığımda başka bir isim asla verilemezmiş dedim kendimce.. Pia'nın yaşadıklarını boğazım düğüm düğüm okurken hüznün, acının, kederin, çaresizliğin ve kimsesizliğin bitimsiz bir umutla nasıl harmanladığına, kalbi ve ruhu güzel olan insanların varlığına ve sevgi ve şefkatin gücüyle dokundukları her şeyi nasılda güzelleştirip yaşanılır hale getirdiklerine bir kez daha şahit olurken ... Karşımıza yine ırkçılık yine vahşet yine lanetler ettiren savaşın o soğuk & acımasız yüzü.. İnsanların ise bunu fırsat bilip nasıl ön yargıyla yaklaşıp zorbalastılıklarına, acımasızlıklarına, nefretlerine , düşmanlıklarına ve nicelerine şahit oldum .. Şunun altını bir kez daha çizerek vurgulu bir şekilde söylemek istiyorum !! İnsanı ,insan yapan gücü, parası , makamı vs değildir Hele ki dili, dini ,rengi ,inanışı, kültürü hiç değildir Hangi şartlar ve koşullara sahip olursa olsun hiç kimse birbirinden üstün değildir İnsanı, insan yapan sevgisi, merhameti, vicdanı ve ahlakıdır . Kitapta yine esas olan diğer bir zincirleme konu ise tıpkı yakın geçmiş günlerimizdeki gibi hayatlarımızı ve insanlığı alt üst eden, ölümcül bir virüsün kol geziyor olması idi. Bizler nasıl bu salgınla boğuşup savaş vermiş isek aynı şeyleri yeniden kitaptaki kahramanlarımızın gözünden okudum.. Can yakıcı bir şekilde ➜ Sokağa çıkma yasakları ➜ Karantinalar ➜ Maskeler ➜ Yiyecek bulunamaması ➜ Yitip giden nice hayatlar/canlar.. Ve çok daha fazlası... Kitabımızda bütün bu ölümcül salgın & hastalık dönemi ve de sonrası, bir çok yönden ele alınarak ,13 yaşındaki küçük bir göçmen kızın yaşamı üzerinden, iki ayrı karakterin ağızından okuyoruz.. Annesi babası ölmüş, kardeşleri ise kayıp olan Pia ve bir kaşık suda boğabilirim dediğim Bernice'den.. Üzüldüm , hüzünlendim, boğazım düğümlenip ağladım, zaman zaman kızdım, öfkelendim ama finalde yüzümde bir tebessüm ile kapattım kapağı... ------------------------------------------------------ KİTABIMIZIN KONUSUNA şöyle bir bakarsak ; 1918 yılında yaşanan , bir çok insanın hayatına mal olan İspanyol gribi salgınıyla birlikte 1.Dünya savaşı sırasında, virüsten dolayı ölümün en acı şekilde kol gezdiği, açlığın, sefaletin , çaresizliğin getirileri ve götürüleri ile Amerika'da yaşananlar ele alınıyor. Alman göçmeni olan 13 yaşındaki Pia'nın hikayesi ve aynı zamanda acılı bir anne olan ırkçı ve göçmen düşmanı olan duygu yoksunu bencil ve acımasız Bernice'in hikayesinde Babası savaşa giden Pia, annesi ve 4 aylık olan ikiz erkek kardeşleri ile salgın döneminde evlerinde açlık ve sefalet içinde yaşam mücadelesi verir. Bir süre sonra annesi de virüse yakalanıp vefat eder. İkiz kardeşleriyle yapayalnız kalan pia kardeşlerini evde yanlız bırakıp, yiyecek bulabilme umudu ile dışarı çıkar. Pia'nın evden çıkışı ise hayatının dönüm noktası olur. Kendisi de artık ortada kalan kimsesiz bir yetimdir, diğer göçmen çocuklar gibi .. Ve o da bir taraftan yetim hanenin soğuk yüzüyle tanışırken diğer taraftan kimsesiz çocukları para karşılığında satan, kendi acısını insanlara kin duyarak ,onlara acı çektirerek dindirmeye çalışan kendini hemşire olarak tanıtan Bernice ile de tanışır... Bundan sonrası ise kitabımız da sizleri bekliyor Mutlaka okuyun ve okutturun derim ----------------------------------------------- KİTAP ALINTILARI Annesinin en sevdiği özlü sözlerden biri şuydu: "Hiçbir şeyimiz olmasa bile birlikteyken her şeye sahibiz." Pencereyi kapatıp huzur veren kokuları içeride, şehirde olup biten her şeyi de dışarıda bırakmak istiyordu. Bazı şeyler affedilemeyecek kadar kötüydü. Yine de annesi herkes hakkında son kararı Tanrı’ nın verdiğini söylerdi… Yüreğinin derinliklerinde, uyruğu, ırkı ya da dini inancı ne olursa olsun bütün annelerin çocuklarını sevdiğini ve aynı acıyı çektiklerini biliyordu… İnsanın doğduğu koşulların tamamen şansa bağlı olduğunu söylemekte haklıydı. Yine de bazıları ihtiyacından fazlasına sahipken, bazılarının çok azıyla yetinmesi doğru ya da adil görünmüyordu. "Herkesin boynunda tülbende sarılmış sarımsaklar ve naftalin topları asılıydı. Bu yüzden sokaklar tuhaf, kötü bir kokuyla doluydu. Pia bunun ölümün kokusu olduğunu düşünmeden edemiyordu. "
Yetim Koleksiyoncusu
Yetim KoleksiyoncusuEllen Marie Wiseman · Arkadya Yayınları · 2020816 okunma
·
219 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.