Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
Bir davranış belli bir zamanda belli bir mekanda belli bir kişiyi sapkın olarak nitelendirirken başka bir zamanda başka bir kişiyi nasıl olur da sapkin olarak nitelemez?? Sapkin nedir ve kimdir bir kişinin sapkın olabilmesi için hangi aşamalardan geçmesi gerekir ya da bir davranışın sapkın olarak nitelendirilmesi için hangi aşamalardan geçilmesi gerekir Kural koyucular kurallarını neye göre koyarlar ve bu kuralları uygulayanlar kime nasıl ve ne şekilde uygulayacaklarına nasıl karar verirler Gibi sorulara cevap arayan yazarin bize aslında vermek istediği en önemli mesajlardan bir tanesi toplumsal grupların ihlal edilmesi sapkınlık olarak tanımlanan kurallar koyarak sapkınlığı yarattıklarıdır. Bazen hiçbir Kural ihlali yapmasaniz da sapkın olarak etiketlenebilirsiniz çünkü başkalarının tepkilerine ve çıkarlarına bağlıdır sizin alacağınız sapkın etiketi. Tabii bu etiketi almak için Kimin bu davranışta bulunduğu ve bu davranışın sonucunda kim incindiği konusu da çok önemlidir çünkü yasalarin bazı kişilere daha çok uygulanma potansiyeli vardır. Sapkınlıkta kariyer yapmak için önce belli kurallar grubunu ihlal eden bir davranışta bulunmak gerekir sonra sapkin isteklerin ve ilgilerin gelişmesi ve daha sonra yakalanma ve kamusal olarak sapkın etiketini yeme deneyimi sizi bir sapkın haline getirebilir. Hele organize bir sapkın grubuna dahil olduysaniz vay halinize. İşte o zaman sapkınlığınızı devam ettirecek ve meşrulaştıracak bir sürü gerekçeye ve kendinizi kolaylıkla işin içinden sıyirmayi ogretecek ve sapkınlıkta kalmanıza katkı sağlayacak profesyonellerle kusanir etrafiniz. Ancak bu etiketi yedikten sonra toplumun yaptığı çok büyük bir hata vardır kişiye sadece o duruma özgü hata yapmış gibi davranmak yerine genel olarak sapkınmış gibi davranmak kendini gerçekleştiren bir kehanet üretir çünkü genel olarak sapkınmış algısı kişinin toplumdan dislanmasına neden olur ve bireyin sapkın davranışlara yönelme ihtimalini arttırır. Ama bazen de tam tersi olur bu kehanetler gerçekleşmeyebilir. Bazen insanlar sizi sapkını ilan eder yani insanlar sizi harici dışlanmış kabul eder bazen de siz Kendi kendinize dışlanmış olarak tanımlayabilirsiniz. Bazen yasal olmayan yollarla bir harici olursunuz bazen de yasal olan yollarla bir harici olursunuz esrar kullanmak gibi tüm toplum tarafından kötü adledilebilecek ve yasalarla birlikte yasaklanacak bir davranışınız varsa bu başka bir şeydir ama bazen de çok aykırı düşüncelere sahip ve başkalarının yaşam tarzlarından farklı bir yaşama sahip bir grup ya da bir kişiyseniz ve kuralları ihlal etmiyorsanız bu da yasal bir harici olduğunuzu gösterir. Her iki şekilde de dışlanmak tuhaf bakılmak gibi davranışlara maruz kalacaksınızdır. Bazen yaşadığımız çatışmalar kariyeriniz üzerinde etkiler yaratabilir bir yandan toplumun beklentilerine ayak uyduran ama kendisi olmayan biri olmayı tercih etmek sizi kariyer basamaklarında yükseltirken diğer yandansa kendi tercihlerinizi yapmak aykırı olmak kendi tarzınızı yansıtmak sizi kariyerinde başarısız bir birey ve tercih edilmeyen biri haline getirebilir. Burada şunu tercih etmek gerekir içeride mi kalmak istiyorum dışarıda mi ( harici mi ) Gelelim kurallara yazar bir kuralın uygulanması için bir girişimcilik eylemine ihtiyaç duyulduğunu söylüyor yani burada bir sorun var diyen birisi gerekli ikincisi kuralın uygulanmasını isteyen bir kamu olması gerekiyor yani birinin yaygara koparması gerekiyor üçüncüsü ise bir felaket tellalı lazım. İşte burada şu anda da çok işe yarayan basın kitle iletişim araçları sosyal medya artık bunu çok kolay bir şekilde yapabiliyor. Ve bu kuralın oluşması için önce bir değer gerekiyor değer her şeyin eşit olduğu bir durumda muhtemel davranış biçimlerinden hangisinin tercih edildiğini bize söylüyor . Daha sonra ise değerlere dayalı bu kuralların belli kişilere uygulanması gerekiyor daha sonra ise bunun sonucunda bir yaptırımın olması gerekiyor ve böylece Kural konulmuş oluyor hangi eylemler doğru hangileri yasak ne zaman uygulanabilir bu kuralı ihlal etmenin cezaları nedir. Tabii bu kuralların konulmasına sebep olan bazı kişiler de var bunlara biz genelde ahlak girişimcileri ahlak savaşçıları diyoruz çünkü onlara göre kötülükler sürekli mevcut kurallar bu kötülükleri düzeltmediği sürece dünya adil bir yer olmayacak sürekli kötülüklerle baş etmek gerekir bu gayretli savaş sonucunda da bazı kurallar konuluyor. Bu ahlak savaşçıları genelde içerikle ilgilendiklerinden ve elde ettikleri Kural konulduktan sonra bir boşluğa düşebiliyorlar. Hemen yeni bir sorun arayışına girebiliyorlar Kural konulduktan sonra sıra geliyor uygulayıcılara tabii burada iş kolluk gücüne düşüyor. Kolluk gücü insanların doğasına kötümser bir bakış açısı benimseme eğiliminde oldukları için kuralı çiğneyenlerin islah edilebileceklerine genellikle inanmıyorlar çünkü buna inansalardı o zaman yasa uygulayıcılarının görevi de sona ermiş olurdu.Bazen bir kişi kuralı gerçekten ihlal ettiği için değil de yasayı uygulayana karşı saygısızlık yaptığı için de sapkın olarak etiketlenebiliyor aynı zamanda yasayi uygulayanlar her sorunla aynı anda ilgilenemeyeceği için ne zaman hangi davranışları yapanlar sapkın olarak damgalayacağını karar verecek bir dayanaga sahip olmak zorunda. Anlayacağımız yasa uygulayanlar yasa koyan ahlak savaşçıları kadar duyarlı olmadıklarından yasaları seçici olarak uyguluyorlar ve bir takım hariciler yaratıyorlar çünkü bir kişinin sapkın olarak damgalanıp damgalanmayacağı onun davranışı dışında pek çok şeye bağlı oluyor yani bir memurun işini yapıp yapmamasına memura gerekli saygıyı gösterip göstermemesine ya da memurun öncelikler listesine nerede durduğuna gibi. Yazar son kısımlarda kendine ve meslektaşlarına birçok sitemde bulunuyor aslında çünkü sapkınlarla ilgili yeterli araştırma olmamasına sapkınlığın daha çok mahalle aile ya da kişilik gibi türlerle ilişkilendirildiğini ama suçlunun ya da sapkının gündelik rutin faaliyetlerine ne yaptı kendisi toplum ve kendi davranışları hakkında ne düşündüğüne ilişkin ayrıntıları sunmadığına. Aynı zamanda sosyologların soyut şeylerle ve teorilerle daha çok ilgili olup sahaya çıktıklarında okudukları şeylerin karşılığını bulabilecek potansiyele sahip olmadıklarından yakınıyor ama bir yandan da sapkınlık araştırmasını yapmanin güç olduğuna da değiniyor çünkü sapkınlar cezalandırılması olası davranışları olduğu için gizli tutulma ve ortaya çıkmama özelliklerine sahiplerdir ve eğer bunları görmek istiyorsanız tehlikeli yerlerde bulunabilirsiniz ya da geç saatlerde toplumun belli yerlerinde olmanız gerekebilir ve kişiye zarar görmeyeceğine dair ikna etmeniz gerekir size güvenmesi için. bu da araştırmacı için önemli bir zorluktur bir yandan da ahlaki sorunlar vardır çünkü sapkının tarafından mı durumu değerlendireceksiniz yoksa Kural koyucular tarafından bu durumu değerlendireceksiniz yani iki tarafı anlamaya çalışmak pek mümkün değildir ama hangi taraftan alırsanız alın konuyu muhtemelen yanlı olacağınız konusunda eleştiriler almaya hazır olmanız gerektiğini yazar vurguluyor. O yüzden şöyle de bir öneride bulunuyor sapkınlığı özel ahlaksız ya da büyülü daha güzel bir davranış olarak görmek yerine basitçe bazılarının onaylamadığı bazılarınınsa değer verdiği bir davranış türü olarak görmek ve bu görüşlerden her birinin ya da her ikisinin oluştuğu ve korunduğu süreçleri anlamaya çalışmanın çalışmalarınızda katkı sağlayacağını sunuyor yani burada yazarın da eleştirdiği gibi sapkınlığı bir etiket olarak koymak yerine onun oluştuğu çevreyi birilerinin onaylamadıği ama birilerinin desteklediği çevreyi nasıl ortaya çıktığını bunları görmek gerekiyor ve buna da aynı zamanda yazar etkileşimli sapkınlık kuramı diyor yani aslında sapkınlık toplumun davranışlarının yani kolektif bir şeyin sonucu olduğunu savunuyor yazar çünkü yaptığımız bir şeyi bir yandan başkalarının geçmişte ne yaptığına ya da şu anda ne yapmakta olduklarını ya da gelecekte ne yapabileceklerini dikkate alarak yapıyoruz yani kişi davranış biçiminin başkalarının davranışına göre ayarlamaya çalışır konusuna vurgu yaparak sapkınlığın tek başına oluşmadığı ve toplumun bunun oluşmasına katkı sağladığını da vurguluyor kitapta. Ama bu kitapta elestirecegim şey eşcinselliğin sapkınlık olarak ele alınması ve sürekli vurgulanması. Ama kitap 1963 yılında yazılmış ve o yıllar Amerikan Psikiyatri Derneği dahil eşcinselliği sapkınlık ve hastalık kabul etmiştir. Ancak 1973'te eşcinsellik DSM Den cikarilabilmistir. Yazarın toplumun genel kanısına katılmasını anlıyor ancak bunu daha sonraki baskilarinda duzeltmesi gerekirdi diye düşünüyorum. Genel olarak sisteme, kural koyanlara, sapkın etiketi yemiş kişilere, çıkarlarına uyguna hareket eden kisilere objektif çok yönlü bir bakış benimsemeyi vurgulaması benim için önemli. Bu kitapla birlikte okunduğunda harika bir kitap önerisi de ben vermek isterim : Elisabeth Roudinesco : İçimizdeki Karanlık Yan
Hariciler (Outsiders)
Hariciler (Outsiders)Howard S. Becker · Heretik Yayınları · 201588 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.