Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın 1911 tarihli romanıdır. Romanın ana karakteri Meftun Bey yıllarca okumak için gittiği Fransa’nın Paris şehrinde kalır, ancak buraya gelmesinin asıl sebebini unutur ve eğitimden kaçar. Meftun Bey, Fransa’ya döndüğünde babasından kalan evde Avrupalı ​​bir hayat sürmenin hayalini kurar. Romanın kahramanlarından Kasım Efendi, Meftun Bey’in komşusudur. Kasım Efendi çok zengin olmakla birlikte cimri ve bağnaz bir karaktere de sahiptir. Meftun Bey, hayal ettiği Avrupa hayatı için Kasım Efendi’nin kızı Edibe Hanım ile evlenmek istemektedir. Meftun Bey, Kasım Efendi’nin kızını ona vermeyeceğinden emindir. Meftun Bey, Edibe Hanım’la evlenmek için piyangodan büyük ikramiye kazandığı yalanını söyler ve bunu yaymaktan çekinmez. Kasım Efendi beş yüz lira başlık parası alır ve kızını Meftun Bey’e verir. Kasım Efendi, Meftun Bey’in kız kardeşi Lebibe’yi kendi oğlu Mahir’e eş olarak alır. Yaşlı ve cimri olan Kasım Efendi, kızının ve oğlunun bakımını Meftun Bey’e bırakmıştır. Bu nedenle Meftun Bey’in çok fazla borcu vardır ancak bu durumu eniştesi Mahir’i aldatarak çözmek istemektedir. Meftun Bey, Mahir’i aldatarak babasının vesikasını ve mührünü ister. Mahir, babasının tapusunu ve mühürlerini Meftun Bey’e sevdiği kadın Mc Ferlan Hanım için verir. Mahir, sevdiği kadın Madam Mc Ferlan ile Meftun Bey arasındaki anlaşmayı öğrenir ve üzüntüsünden intihar eder. Meftun Bey ise tüm bu olaylardan sonra Paris’e döner. Elinizdeki kitap yasaklı bir roman! 21. yüzyılda bile açıklanması zor toplumsal, siyasi ve ekonomik gerçekleri olağanüstü bir gözlem yeteneğiyle henüz 20. yüzyılın başlarında haykıran Şıpsevdi, yüz yıl öncesinden bugüne ışık tutuyor. Şekli bir Batı hayranlığı kisvesinde şark kurnazlığını tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren bu kitap, muhteşem kurgusuyla adeta baş döndürüyor. Şıpsevdi, bugün hâlâ hüküm sürmekte olan sömürü düzenine isyan ederken bunu felsefi bir derinliğe bağlamaktan da geri kalmıyor. Ve tüm bunları yaparken insan türünün yüzleşmesi zor doğasını bir tokat gibi okuyucunun yüzüne çarpıyor. En muhalif kalemlerin bile cesaret edemeyeceği bir yüreklilikle yazıya dökülen bu roman, Hüseyin Rahmi Gürpınar adını Türk edebiyatına altın harflerle yazdırıyor. Alafranga adıyla 1901 yılında İkdam gazetesinde yayımlanmaya başlayan, ancak baskıcı İstibdat rejiminin yasaklarından kurtulamayan eser, 1911 yılında Şıpsevdi adıyla özgürlüğe kavuştu. Şıpsevdi, o tarihten beri her okunuşta ufuk açmaya devam ediyor. Hikâyedeki anlatımlar benim çok hoşuma gitti, yalın ve akıcı halde yapılan tasvirler; beni o bölgeye, o mahalleye aldı. Tasvirler anında hikâyeden bağımsız başka bir hikâye okuyormuş gibi oldum, asıl konuya döndüğümde ise; o tasvirin etkisi altında o anın yaşanıyor olduğuna tanıklık ettim diyebilirim. Eski ve tecrübeli yazarlarımız çok güzel yazıyormuş, darısı bizim başımıza...
Şıpsevdi
ŞıpsevdiHüseyin Rahmi Gürpınar · Özgür Yayınları · 20142,114 okunma
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.